Röportaj, söyleşi ve anketler, gazetecilik sahasının türleri arasında sayılsa da edebiyat alanında da önemli bir yere sahiptir. Yazarların şahsiyetleri, ilgi alanları, eserlerinin kaynakları, dönemleri hakkındaki değerlendirmeleri, dil ve edebiyat meselelerine dair düşünceleri, kendi monografileri kadar edebiyat tarihlerine de önemli malzeme sunmaktadır. Sanatçıların eserlerine uzak bir mesafeden bakıp kritik yapmalarına imkân tanıyan bu söyleşiler, aynı zamanda eserlerde kapalı bırakılan, yazıya dökülmeyen
Bir Muhtıranın Son Yaprakları ve Diğer Uzun Hikayeler Kitap Açıklaması
Modern Türk edebiyatının kurucularından Halit
Ziya Uşaklıgil’in beş uzun hikâyesini sunuyoruz
bu kitapta:
Bir Muhtıranın Son Yaprakları,
Bir İzdivacın Tarih-i Muaşakası,
Deli,
Bu muydu? ve Heyhat…
Servet-i Fünun roman ve hikâyesinin aslî temalarından olan “kaçış” teması, ilk defa bu hikâyelerde görülür. Bir Muhtıranın Son Yaprakları’nın hayat karşısında tutunamayan başkişisi, Halit Ziya’nın daha sonraki roman kahramanlarının,
Musikîye Dair, Sanat Dair’in 1939’da yayınlanan ikinci cildinde yer alan müzikle ilgili yazıları
müstakil olarak bir araya getiriyor. Musikî ile ilgili olarak “Bir İhtar” başlığı altında ifade edilen
ve Sanata Dair’de yer almayan, Halid Ziya’nın İhtiyar Dost kitabındaki Bir Lahika ve Eskinin
Yeri başlıklı yazılar da bu çalışmaya dahil edilmiştir. Gelin musikîyi bir de Halid Ziya’dan
okuyalım:
“Şark ve Garp musikîsi ne demektir?
Her şeyden evvel bu sualin cevabını vermek lâzımdır ki yürütülecek muhakem
Halit Ziya, modern Türk nesrinin ilk büyük ustası, roman ve hikâyede bir yol açıcı, edebî hatıra yazarlığında bir öncü olarak edebiyat tarihimizdeki müstesna yerini hakkıyla elde etmiş bir isimdir. Seksen yıllık uzun ömrünün son yıllarına kadar kalemi elinden bırakmamıştır. Bu süre içinde ülke ve toplumun geçirdiği büyük çalkantı, değişim, yıkım ve kuruluşlara tanıklık etmiştir.
Altmış yılı aşan yazarlığı, kesintiler ve dönemler halinde, kimi yeni görünüm ve biçimlenişler içinde varlığını sürdürmüş, edeb
Halid Ziya’ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır.
Ahmet Hamdi Tanpınar
“Bugün hâlâ onun güzel siması, kara gözleri, beyaz dişlerini gösteren tatlı tebessümü, Kartaltepe kabrinin derinliklerinde ebediyen sönmüşken, ben ne zaman penceremden bahçemin kapısına baksam, Vedad geliyor, Vedad kapının önünde başını kaldırıyor ve biçare babasını gene o tebessümüyle selamlıyor zannediyorum. Onun bu hayali hiçbir zaman gözlerimden silin
Geçen gün sabahleyin, baharın en güzel göründüğü bir zamanda kırlara çıktım. Öteden beri bana güzel olarak tavsiye ettikleri ağaçları hoş bulmaya, toprakların üzerinde güneş ışığından doğan buharların havai girdaplar oluşturarak oynaştığını bir güzellik düşkünü gibi seyretmeye çalıştım. Şairlerin çiylerle süslü buldukları otları oynaşarak koparan keçileri, kuzuları uzun uzun seyrettim. Kısaca doğayı süsleyen her şeyi beğenmek, onları seyretmekten tat almak üzere saatlerce oyalandım; ama insanların bunlara n
Halid Ziya Uşaklıgil. Türk romanının kurucusu. Romanları, hikâyeleri, mensur şiirleri, çevirileri, oyunları, mektupları, seyahat yazıları ve hatıralarıyla edebiyatımızın yapı taşlarından birisi. Çocukluk, gençlik ve ilk yetişkinliğini uzun sürmüş II. Abdülhamid döneminde geçirmiş bir entelektüel. Devrinin pek çok aydını gibi Abdülhamid'e muhalif. İttihat ve Terakki başa geçip Abdülhamid sürgüne gidince yerine V. Mehmet Reşad geçecektir.. Bu vesileyle Halit Ziya'nın hayatı da temelli değişikliğe uğrar. İttih
Halid Ziya'ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Bireysel hayal kırıklıklarının ve bir aile dramının işlenmesi Kâbus'un temel izleği olsa da oyun ayrıca toplumu ilgilendiren meselelere dair yapılan göndermelerle de dikkatleri çeker. Özellikle kadın haklarına, kadının toplum içindeki yeri, evlilik, boşanma gibi hususlara doğrudan ya da dolaylı yoldan getirilen çözümlemeler ve eleştiriler oyunun sınırlarını
Halid Ziya'ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Bu aşk, Bihter'in aşkı, Bihter'le Behlul'ün yasak aşkı, yazarın asıl yazmak istediği ve en çok başarılı olduğu bölüm... Çünkü romanın asıl hayatı Nihal'in vakası olduğu ve onda çok başarılı olduğu halde yazar bunda yüz kat fazla başarılı olmuş, ona oranla benzersiz denilecek kadar bu aşkı kusursuz ve nefis bir biçimde yazmıştır. Bu aşkı başlangıcından sonuna
Tanzimat romanlarının bazı açılardan eksik olduğu kanaatiyle, kimi araştırmacılar tarafından Türk Edebiyatının ilk gerçek romanı olarak da kabul gören Aşk-ı Memnu, 1899-1900 yılında Servet-i Fünun dergisinde tefrika edilmiş ve ilk kez kitap olarak 1900 yılında yayımlanmıştır.
Aşk-ı Memnu, kelime hazinesi bakımından hayli zengin olmakla beraber, anlaşılması zor ve gündelik kullanımda pek rastlanmayan kelimelerin yoğun olması sebebiyle 1920 yılından sonraki baskılarında yazar tarafından sadeleştirilmiştir.
Halid Ziya'nın Servet-i Fünun dönemi romanlarından sonuncusu olan Kırık Hayatlar, Halid Ziya'nın iki mühim ve nispeten daha popüler eserleri sayılan Mai ve Siyah ile Aşk-ı Memnu'nun ardından Batılı roman tekniklerine uygun olarak yazdığı diğer romanıdır. Bu iki eserin gerisinde yahut gölgesinde kalmış gibi görünse de, Halid Ziya, Suut Kemal Yetkin'e yazdığı mektupta Kırık Hayatlar romanını diğer romanlarından daha iyi bulduğunu ifade eder.
İlk kez 1901 yılında Servet-i Fünun dergisinde tefrika edilen ve Hüs
Nemide, Halid Ziya'nın tefrika olarak kalan Sefile romanının ardından yazdığı ikinci romanı olmakla beraber, kitap olarak basılan ilk romanıdır. Servet-i Fünun döneminin meşhur romancısı Halid Ziya'nın İzmir dönemi romanlarından olan kitap, bir aşk üçgeni üzerine kurulmuştur ve bu aşk üçgenini Nemide, onun amcasının oğlu olan Nail ve Nail'in teyzesinin kızı Nahit oluşturur. Halid Ziya'nın daha sonraki romanlarında da izlerini bulacağımız bu roman, Hizmet gazetesinde tefrika edildikten sonra 1892'de kitap ol
Halid Ziya Uşaklıgil'in Batılı anlamda Türk romanının başlangıcı kabul edilen bu eseri, 1900'lü yıllarda İstanbul'da yaşayan Ahmet Cemil'in ünlü bir yazar olma ve Lâmia ile evlenme hayalini, babasının ölümünün ardından gerçek hayatla tanışmasını, sonra yine hayallerinin peşinden koşmasını, bu uğurda kardeşini dahi feda edişini, hatta Lâmia'yı kaybedişini, sonra ünlü bir yazar olma ümidini de kaybedişini psikolojik tahliller eşliğinde anlatır. Halid Ziya'nın diğer romanlarında da rastladığımız bu tahliller,
Halid Ziya'ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Bir yazar kendi eserleri hakkında doğru bir fikir ileri süremez. Bununla beraber cesaret ederek diyeceğim ki Kırık Hayatlar gerek dil gerek yapı bakımından kendisinden önce yazılan ve nasılsa edebiyat tarihinde özel bir mevkiye layık görülen Mai ve Siyah ile Aşk-ı Memnu romanlarından çok üstündür. Eleştirmenler ne hüküm verirler, bunu bilmiyorum fakat bu iddia
Halid Ziya'ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Bir muharrir kendi eserleri hakkında sahih bir fikir beyan edemez. Bununla beraber cesaret ederek diyeceğim ki Kırık Hayatlar gerek dil gerek yapı bakımından kendisinden evvel yazılan ve nasılsa edebiyat tarihinde hususi bir mevkiye müstahak addedilen Mai ve Siyah ile Aşk-ı Memnu romanlarından çok üstündür. Münekkitler ne hüküm verirler, bunu bilmiyorum fakat
Halid Ziya'ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Bu aşk, Bihter'in aşkı, Bihter'le Behlûl'ün yasak aşkı, yazarın asıl yazmak istediği ve en çok başarılı olduğu bölüm... Çünkü romanın asıl hayatı Nihal'in vakası olduğu ve onda çok başarılı olduğu halde yazar bunda yüz kat fazla başarılı olmuş, ona oranla benzersiz denilecek kadar bu aşkı kusursuz ve nefis bir biçimde yazmıştır. Bu aşkı başlangıcından sonuna
Halid Ziya'ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Tereddütsüz söyleyeceğim ki yazdıklarımın hiçbirisini yazmamış olmak ihtimalini o kadar büyük bir hüzün duymayarak düşünebiliyorum. Fakat Mai ve Siyah için böyle değil! Onu yazmış olmak isterdim. Ve pek iyi etmişim ki yazmışım. Onun için, eksiklikten arınmıştır, baştan ayağa meziyettir demiyorum. Fakat onda hemen bütün ben varım, benim bir daha geri gelmeyece
Halid Ziya'ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikâye yazmaya hevesli insanlardır.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Halid Ziya'nın ?İzmir'de yazılmış büyük romanlarımın sonuncusu olarak tarihlediği ve ?gerçek hayata pek yakın sayfalarla, hele dedemin ve babamın ticarethanesinden, banka âleminden kalmış izlerle dolu diye nitelediği Ferdi ve Şürekâsı, edebiyatımızda çok fazla örneği olmayan kurum temalı romanlardan biridir. Kitap olarak 1895'te basılan eser, 19. asır sonu İst
Halit Ziya, modern Türk nesrinin ilk büyük ustası, roman ve hikâyede bir yol açıcı, edebî hatıra yazarlığında bir öncü olarak edebiyat tarihimizdeki müstesna yerini hakkıyla elde etmiş bir isimdir. Seksen yıllık uzun ömrünün son yıllarına kadar kalemi elinden bırakmamıştır. Bu süre içinde ülke ve toplumun geçirdiği büyük çalkantı, değişim, yıkım ve kuruluşlara tanıklık etmiştir. Altmış yılı aşan yazarlığı, kesintiler ve dönemler halinde, kimi yeni görünüm ve biçimlenişler içinde varlığını sürdürmüş, edebî z
Halit Ziya, modern Türk nesrinin ilk büyük ustası, roman ve hikâyede bir yol açıcı, edebî hatıra yazarlığında bir öncü olarak edebiyat tarihimizdeki müstesna yerini hakkıyla elde etmiş bir isimdir. Seksen yıllık uzun ömrünün son yıllarına kadar kalemi elinden bırakmamıştır. Bu süre içinde ülke ve toplumun geçirdiği büyük çalkantı, değişim, yıkım ve kuruluşlara tanıklık etmiştir.
Altmış yılı aşan yazarlığı, kesintiler ve dönemler halinde, kimi yeni görünüm ve biçimlenişler içinde varlığını sürdürmüş, edebî
Toplam 32 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.