Ertunç Barın yayınevimizce yayımlanan bu ikinci romanında da sözünü doğruluyor ve kendi dünyasının yeni kahramanlarıyla tekrar okuyucu karşısına çıkıyor. Yüzyıllardır kahvehanelerde, evlerimizde zevkle oynadığımız TAVLA, ilk kez onun kaleminde âdeta bir roman kahramanı boyutuna erişmekle kalmıyor, Saray içinde gelişen olaylar zincirinde umutsuz bir aşkın ölüm aracına da dönüşüyor.
TAVLA -Saray´da Ölümcül Oyun; özgün konusu ve anlatımıyla tutkunu olacağınız bir kitap. Sayfaları birbiri ardına çevirirken O
O anda çakısıyla kaleminin ucunu sivriltmekte olan Arzuhalci gülümsemekle yetindi. Adamın içsel bir hesaplaşmayla boğuştuğunu sandı. Her ne kadar içi neyi dinleyeceğinin merakıyla kıpır kıpırdıysa da bir derviş sabrıyla bekledi. Onun da ruhunu kemiren bir Komiseri var, tanıyacağız derken, bakışlarını avluda öğle namazı için toplanan kalabalığa yöneltti. Bakışları şadırvanın çevresinde oturmuş abdest alan insanlar üzerinde gezinirken bir anda, adamın, pürüzsüz bir sesle, ´Bu ölümü bekleyemeyen, kendi ölümünü
Bir Sırp çocuğuyla değiştirilip devşirme verilen İshak, sonraki adıyla Aybar:
Sakın Türkçe konuşma, Müslümanım deme! diye tembihleyen pürüzlü sesi hâlâ kulaklarındaydı. Öyle ki, o anda meydandaki şaşkın bakışların Ama bu İshak! diyen seslerini duymadı bile.
Hayretini gizleyemeyenlerden biri de Papaz Vojislavdı. Tepkiyle öne çıktı, tam söze başlayacaktı ki, bir elin kolunu sıkıca kavradığını duydu. Dönüp baktığında Milosav Petrovic ile burun buruna geldi.
Kaşlarını çatarak,
Sus! dedi Petrovic. Tanrını
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.