Alman dilinin yirminci yüzyılın ikinci yarısındaki en sarp şairi Paul Celan kendisini –Büchner’in Lenz öyküsünden alıp yenilediği bir metaforla– “ellerinin üstünde yürüyen”, anlaşılmamış biri olarak tanımlıyordu: O ellerinin üstünde yürüyenin yazdığı şey bu: O Isırgan-yazısını okumuş, Anla- şıl(a)mamış, ama başkalarını da tek anlayanın yazdığı. Bir “herumgeworfener” (dünyaya fırlatılmış) olarak “kelimelerin eşliğinde” yaşayan Celan’ın karşılaşmalar doğuran dil meridyeni, nihayet elinizdeki şiir seçkisiyle h
Alman dilinin yirminci yüzyılın ikinci yarısındaki en sarp şairi Paul Celan kendisini –Büchner’in Lenz öyküsünden alıp yenilediği bir metaforla– “ellerinin üstünde yürüyen”, anlaşılmamış biri olarak tanımlıyordu: O ellerinin üstünde yürüyenin yazdığı şey bu: O Isırgan-yazısını okumuş, Anla- şıl(a)mamış, ama başkalarını da tek anlayanın yazdığı. Bir “herumgeworfener” (dünyaya fırlatılmış) olarak “kelimelerin eşliğinde” yaşayan Celan’ın karşılaşmalar doğuran dil meridyeni, nihayet elinizdeki şiir seçkisiyle h
[…]
Birbirimize sarılmış, duruyoruz pencerede, sokaktan bizi seyrediyorlar: zamanı geldi artık bilmelerinin! Taşların çiçeklenmesinin, bir yüreğin tedirgin atmasının zamanı geldi. Zamanıdır artık zamanının gelmesinin.
Zamanı geldi.
*Gelincik ve Hatıralar *Eşikten Eşiğe *Dilin Parmaklıkları *Kimsenin Gülü *Nefesdönümü *Sonyaz Güneşleri *Işık Zorunluluğu *Kar Parçaları
[...]
Birbirimize sarılmış, duruyoruz pencerede, sokaktan bizi seyrediyorlar:
zamanı geldi artık bilmelerinin!
Taşların çiçeklenmesinin,
bir yüreğin tedirgin atmasının zamanı geldi.
Zamanıdır artık zamanının gelmesinin.
Zamanı geldi.
Toplam 4 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.