Burma'da dilbilim dersleri veren Dr. Edwin Spindrift aniden rahatsızlanınca İngiltere'ye geri gönderilir. Londra'da yattığı hastanede acı veren ve aşağılayıcı bir dizi tetkikten sonra beyninde tümör olduğu anlaşılır. Geçireceği operasyonu beklerken, karısı da hastane civarındaki barlarda vakit geçirmektedir. Edwin, operasyondan bir gece önce onu bulmak için üzerinde pijamalarıyla hastaneden kaçar.
O güne dek sözcüklerin dünyasında yaşamış olsa da onların gerçek hayattaki göndergelerini pek umursamamış bir
Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum...
Karabasan gibi bir gelecek atmosferi... Geceleyin sokakları terörize eden, yaşamları şiddet üzerine kurulu gençler ve bu hikâyenin anti-kahramanı Alex... Yayımlandığı günden bu yana kült roman özelliğini kaybetmeyen Otomatik Portakal'ın 15 yaşındaki kahramanı, iyi ya da kötü ned
Müziğin bir süsten, bir oyuncaktan, boş hayatlarınızı süsleyen sesli bir duvar kağıdından daha fazla bir şey olduğu bilmem hiç aklınıza geldi mi krallar, kraliçeler, asilzadeler? İlahınıza ulaşmak için dua etmek, tespih çekmek yetmez. Bu ancak müzikle olur - duanın dilinden daha yükseğe erişen o dil, insan ruhunu ilahi varlığa bağlayan o narin zincir. Sizin için bir kulak şekerlemesi, yutup unuttuğunuz bir sufle, ardından geğirdiğiniz bir kadeh şarap. Ama müzik, Tanrı´nın daha fazla yüceltilmesi için dinibü
Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum... Karabasan gibi bir gelecek atmosferi... Geceleyin sokakları terörize eden, yaşamları şiddet üzerine kurulu gençler ve bu hikâyenin anti-kahramanı Alex... Yayımlandığı günden bu yana kült roman özelliğini kaybetmeyen Otomatik Portakal'ın 15 yaşındaki kahramanı, iyi ya da kötü nedi
Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna sistematik bir baskı uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum...
Anthony Burgess'ın 1961'de Joseph Kell müstear adıyla yayımladığı Bir Elin Sesi Var, Soğuk Savaş'ın tam ortasında kalan Britanya'da yaşanan hızlı değişim dönemine denk gelmiştir.
Romanın başlığı Malay dilinde karşılıksız aşk anlamına gelen bir atasözüdür. Bu karşılıksız aşk tüketim kisvesi altında karşımıza çıkar. Oyunu kuralına göre oynayıp parayla sahip olabileceğiniz her şeyi satın alsanız da, bir karşılık elde edemezsiniz...
Tıpkı fotoğraf makinesi beyniyle kazandığı bir TV yarışması sayesinde servet
Burma'da dilbilim dersleri veren Dr. Edwin Spindrift aniden rahatsızlanınca İngiltere'ye geri gönderilir. Londra'da yattığı hastanede acı veren ve aşağılayıcı bir dizi tetkikten sonra beyninde tümör olduğu anlaşılır. Geçireceği operasyonu beklerken, karısı da hastane civarındaki barlarda vakit geçirmektedir. Edwin, operasyondan bir gece önce onu bulmak için üzerinde pijamalarıyla hastaneden kaçar. O güne dek sözcüklerin dünyasında yaşamış olsa da onların gerçek hayattaki göndergelerini pek umursamamış bir d
MOZART:
Müziğin bir süsten, bir oyuncaktan, boş hayatlarınızı süsleyen sesli bir duvar kâğıdından daha fazla bir şey olduğu bilmem hiç aklınıza geldi mi krallar, kraliçeler, asilzadeler? (...)
Wolfgang Amadeus Mozartın iki yüzüncü ölüm yıldönümü olan 1991 yılında yayımlanan Mozart ve Deyyuslar, ünlü bestecinin kişiliğini ve eserlerini anlamak için yazılmış belki de en eğlenceli kitap; felsefi, teolojik, ironik göndermelerle dolu bir roman. Eleştirmenlere göre 40. Senfoniyi edebiyata dönüştürmek için Stendha
Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna sistematik bir baskı uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum...
İngiliz edebiyatının en verimli yazarlarından biri olan Burgess Türkçe´de daha çok Otomatik Portakal romanıyla bilinir. Roza Hakmen´in güzel Türkçesiyle Metis Edebiyat´ın ilk yıllarında heyecanla yayımladığımız bir romandı Bir Elin Sesi Var.
Bu eğer şiirse, o laf şiire yakışmaz, dedim.
Hangi laf? dedi Howard.
O terbiyesiz kelime, dedim. Hangisini dediğimi biliyorsun. Hiç yakışmıyor. Ama Howard aldırmayıp okumaya devam etti:
Hepimiz geçmişe ihanet ettik. Atalarımızın
Rüyasını yıktık. Bakın bize,
Toplam 10 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.