Sanatın, felsefenin, siyasetin ayrı ayrı kıtalar olduğunu varsaymıştır tarih uzun süre. Ayrı olsalar da aynı dünyanın kıtaları olduklarını, aralarında onca yolculuk, alışveriş, iletişim ve etkileşim olduğunu çeşitli nedenlerle görmezden gelmeyi tercih etmiştir. İşte Jean Starobinskinin 18. yüzyıl üstüne yaptığı bu çalışmanın başlıca hedefi, sözünü ettiğimiz bu bölümlemeyi aşmak, en azından onun dışında kalmak.
Yazar zorlu olduğu kadar heyecan verici bir işe girişmiş: Resim, mimari, müzik gibi sanatlar ile
Jean Starobinski, Eleştirel İlişkide, psikoloji, biçembilim ve düşünce tarihi arasında mekik dokuyarak kitaba adına veren eleştirel yaklaşımının temellerini atıyor:
Spitzerin filolojik yaklaşımı, Freudun Oidipus kompleksinin izlerini Sheakespearein Hamletinde bulması, Rousseaunun İtiraflarda anlattığı Torinodaki akşam yemeği sahnesinin yeniden yaratılması, imgelem kavramının tarihi...
Zaten eleştirmenin görevi, yazarın sürgülediği cehennemin kapılarını açmaktan başka nedir ki...
Toplam 2 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.