Her biri farklı zamanların ve yaklaşımların olağanüstü sanatçıları. Kimisini yakından tanıyorum, kimisiyle hiç karşılaşmadım, kimisi de hayatta değil zaten. Her biri gerçekten sevdiğim, inandığım, üzerine düşünmekten ve çalışmalarını izlemekten keyif aldığım isimler. Farklı üslupları ve kuşakları temsil ediyorlar. Bu vurguyu önemsiyorum, çünkü günümüzde Sabri Berkel ile Sarkisi veya Ayşe Erkmen ile Fethi Ardayı bir araya getiren pek fazla yayın yok. Nefes alıp veren şimdiki zaman, geçmişle bugünü birbirinde
Çağdaş Sanat Konuşmalarının dördüncü serisinde Koleksiyon, Koleksiyonerlik ve Müzecilik olgusuna odaklanıldı. Konunun uzmanları bir koleksiyon oluşturmanın yapı taşlarını ve müze fikrini tartıştılar.
Aydınlanmayla birlikte koleksiyonculuk bilimsel ussallığa tabi kılındı; bilim müzeleri dışındaki müzelerin temelleri de sadece sanat ile tarihin referans çerçevesiyle meşrulaştırıldı. Meselenin özünün sadece toplamak olmadığı, biriktirilenlerin aynı zamanda bir meşruluk, tarih ve diğer kültürler karşısında bir
Sanat eleştirmeni, küratör Levent Çalıkoğlu: Ali Akay, Başak Şenova, Borga Kantürk, Can Altay, Emre Erkal, Emre Zeytinoğlu, Erhan Muratoğlu, Serkan Özkaya, Şener Özmen, Zerrin Boynudelik ile çağdaş sanat üzerine konuşuyor. Teknolojinin sanat için ne ifade ettiğiyle başlayan konuşmalar, sanatın hayat olma hali, felsefeyle flörtü, kopya-taklit sorunsalı, yeni tip kamusal sanat gibi konu ve kavramlara dek uzanıyor. Sonuçta çağdaş sanatın güçlü yönleri, çelişki ve sorunları ile geleceğe yönelik hareket planını
Çağdaş Sanat Konuşmaları´nın ikinci yılı ´çağdaş sanatta sivil oluşumlar ve inisiyatifler´ konusuna odaklandı. Bu kitap, bir yıl süren konuşmaların kaydını tutuyor. Hafriyat, Oda Projesi, Apartman Projesi, Karşı Sanat Çalışmaları, :mentalKLİNİK, K2 Sanat Merkezi ve Anadolu Kültür A.Ş. ile yapılan bu konuşmalarla, günümüz Türkiye´sinden sanat oluşumları ve inisiyatifleri okurlarla buluşuyor..
[...] 1990´larda, yapıtın tartışılmaz saflığı yerine örgensel bir katışıklık, farklı gösterimlerden güç alan disiplinlerarasılık yerleşir. Bu nedenle 1990´lar kendilerine önceki kuşaklardan miras kalan gerçeklik ve kuramı arasındaki tekabüliyet ilişkisine çoğunlukla ironik bir gülümsemeyle yaklaşır. Yapıt ile göndergesi arasındaki çelişkinin farkında olarak, mantık hatalarının, eğretilemelerin, yapıtı meydana getiren materyalin sürekli bir değişkenlik taşıması gerektiğini düşünen çalışmalar ortaya çıkar. Do
Toplam 5 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.