kollarım geriliyor bir uca noktadan öte geçiyor ben kuytu ülkede çevreyi ölçmeye meyletmiş mutlak bilinmeli çap. uzasın kollarım pi üç alınsa da kabul geriyorum uçtan uça. değecek çepere. parmak uçlarım yetmiyor. kavrayamıyor. açılmıyor daha dokunmuyor elim başka bir ele
Tanzimat'la başlayan modernleşme giyimden günlük yaşama, askeriyeden mahalleye, sanattan kültüre, mimarîden eğlenceye zaman içinde pek çok alanda kendini gösterdi. Elbet şiir de bu etkiden nasibini aldı. Değişim her zaman yeniye ve daha iyiye doğru oluyor şeklinde algılandı. Peki, geride bırakılanda değerli bir şey kalmadı mı? Şiirde akımlar ya da dönemler, birbirini reddetmek, öncekini aşmak, yeni olanı söylemekle belirleyici olmuştur. İkinci Yeni'ye gelene kadar gördüğümüz bu tutum çeşitli şairler tarafın
düştüm de neden su tutar hâlâ beni
neden izleri göğsümde ıslak
bilirim yerimi nerede duruyor ayaklarım
arıtır böylece su geçerken ırmak
düşüyordum bir zaman ama
şimdi varmış olmalıyım
bilirim artık dönüş mutlak
kıştı
göçmediler belki uykuya sığınıp
beklediler yalnız
rüyanın biteceği mutlak
uykunun biteceği
sarınıp örtülere
rahat bir yaz için beklediler
oysa yoktu yazda rahat
Toplam 5 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.