Talal Asad, Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde sert kamusal tartışmalar yaratan bir kavram olan laikliği ya da sekülarizmi, genellikle dinleri konu almış olan antropolojinin araştırma nesnesi haline getiriyor bu kafa açıcı kitabında. Wittgenstein´dan esinlenen bir perspektif benimseyen Asad, bu kavramın Hıristiyanlık ve İslam tarihi içinde izlediği gelişim sürecini izliyor: Din ve sekülarizm etrafındaki kavramlar gramerindeki değişikliklerin, bu tarih içindeki pratik değişiklikleri nasıl di
Bu orijinal ve provokatif kitap, siyasi şirinliklerin ötesine gecip, dini fark meselelerini açık yüreklilikle tartışmak için bir davet. Akademik olduğu kadar angaje de olan bu çalışma modern kamusallıkların inşasında, din ve sekülerizmin birbirine nasıl dolandığını açımlayan, kamusal tartışmanın seviyesini yükselten bir müdahale. - Veena Das, Johns Hopkins Üniversitesi
Sekülerizmin tüm vaizleri karikatürlerin sadece temsil olduğu, İslam'a saldırmadığını söylüyor. Müslümanlara çocuk muamelesi yaparak, bu ve
Antropoloji Batı-dışı insan topluluklarını inceleyecek bir bilim olarak kurmuştur kendini (Batı'nın payına düşen sosyolojiydi). Buna karşılık Modern dünyanın oluşumunda Batı tarihi iyi veya kötü yönde öncelikli öneme sahiptir, dolayısıyla bu tarihin incelenmesi antropolojinin başlıca meselelerinden olmalıdır, diyen Talal Asad antropolojinin merceğini Batı'ya ve Batı'nın tarihine çeviriyor: Bu tarihin kavramsal jeolojisinin, günümüzde Batı-dışı geleneklerin gelişim ve değişim imkânları açısından derin içerim
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.