Şakıyan’da bütün evlerin kapıları aynı anda çalındı. Çalındı çalınmasına ya, kimse tenezzül edip de kapısını açmaya yanaşmadı. İnsanlar, zamanın dokusunu bozacak her çabayı peşinen reddettiklerinden; yaşamlarına sündüre sündüre bir çekyatlarında, bir yataklarında, bir kuyu başlarında, bir kahve köşelerinde, artık nasıl ezberledilerse öyle devam ettirdiler. Kayıp bir geçmişten beri yapılan o büyük ikaz duyulmadı. Kimi zaman sert rüzgârlar çaldı bu kapıları; kimi zaman ekinleri çürüten, taşları çatlatan bir y
“Belki yıllar boyunca yürüdüm ve o yolculukta sürekli kardeşimin o dağı yükseltmesini izledim. İlk başlarda sonsuz bir nefretle, sonra korkuyla ve daha sonra da çaresizlikle seyrettim. Kardeşim dağı yükselttikçe ben sanki ondan fersah fersah uzaklaştım, mesafeler büyüdükçe büyüdü, yol kocaman bir yokuşa dönüştü; o yüceldi, ben onun bulunduğu yerin çok aşağılarında bir yerlerde, giderek dibe doğru giden başka bir boşlukta, o dağdan fırlayan küllerin arasında bata çıka yürür oldum. Çocukken ne olduysa aynısı
Şimdi gözlüklerimi çıkarıp masaya koyuyorum ve karşımda duran adam sanki orada yokmuş da ben onu hayal ediyormuşum gibi bakıyorum. Üzerimde sonsuz bir rehavet ve uçsuz bucaksız bir ukalalık mevcut. Pencereden görülebilen yalnız morarmış bulutlar. Gün can veriyor. Bu durumda yığınla insan fotoğraf çeker. Bu adam gözyaşı döküyor. Ben, diyor, asla böyle müthiş bir biçimde ölemeyeceğim. Ben üşüyorum. Dirseklerimi masaya dayıyorum, burnumu kaldırıyorum ve teşekkür ederim fakat süremiz bitti diyorum. Bu günlükler
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.