Etienne Balibar'ın düşünce ve ifade özgürlüğünün aciliyeti ve değeri konusunda kaleme aldığı denemelerden oluşan, Barış İçin Akademisyenler'e ithaf ettiği kitabı Demokrasiyi Demokratikleştirmek Özgür Konuşma, düşünürün 2018 yılında Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleştirilen Hrant Dink İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Konferansı'nda yaptığı sunumla başlıyor. İfade özgürlüğünün aynı zamanda sekülerleşmenin temelinde yer aldığını ifade eden, baskı ve şiddet zamanlarında demokrasiyi cesaretle savunmanın ve yeni
Yirmi yıllık bir süre içinde yazılmış iki grup yazı bir arada: Bir yanda modern dönemde özgürleşme için verilen mücadelelerin ayrılmaz bir boyutu olan temel hakların dile getirilmesi ve kurumlaşması sürecini konu edinen felsefi yazılar, öbür yanda siyasi gündeme, özellikle de açığa çıkardıkları siyasal sorunlar dolayısıyla küresel yankıları olan olaylara yönelik müdahaleler.
Bu iki grup yazı yurttaşlığın çatışkıları meselesinde buluşuyor. Ortak hedeflerini ise ulusal sosyal devletin başlattığı ve neolibera
Şiddet ve Medenilik, siyasetin şiddetle kurucu ilişkisinin hukuk,
kurumlar ve ideoloji tarafından düzen içine sokulamadığı; aşırı şiddetin
normalleşmiş şiddete dönüştürülemediği farklı bir sahne üzerine
düşünmeye davet ediyor. Vahşetin topografisini çıkarmaya çalışıyor.
Bu alanda kimlik sayıklamaları, imha, kanunun intikamı gibi aşırı öznel
biçimler; kapitalist aşırı sömürü; yaşamın bir atık olarak üretilmesi ve
ortadan kaldırılması gibi aşırı nesnel biçimler üst üste geliyor. Balibar,
bu alan üzerine düşün
Günümüzde şiddet çoğu zaman aşırı biçimler alıyor. Bunun üzerine
düşünmek şiddet, siyaset ve medeniyet üzerine düşünmek demek.
Geleceğin belirsizleştiği, içine kapanma ve nefret eğilimlerinin arttığı
bir dönemde, şiddete başvurmanın cazibesine kapılmaya yol açacak
tarihten devraldığımız iblislere teslim olmamak nasıl mümkün olabilir?
Bunun için güvenlikçi ve otoriter reflekslere, değişime direniş üzerine
düşünmek ertelenemez bir ihtiyaç. Aynı zamanda bu kopma anları
bir bellek çalışması gereğini gündeme get
Bugün, Nazizm´in geri püskürtülmesinden kırk yıl, sömürgelerin kurtuluş mücadelelerinin büyük dalgasından yirmi yıl sonra, ırkçılık nasıl oluyor da güçlenen bir olgu olarak hâlâ varlık sürdürebiliyor? Günümüz ırkçılığı gücünü nereden alıyor? Sınıf mücadeleleri geri çekilmiş görünürken, milliyetçiliğin bu tırmanışını nasıl açıklayabiliriz?
Fransız filozof Etienne Balibar ve Amerikalı tarihçi ve sosyolog Immanuel Wallerstein, verimli bir tartışma içinde bu sorulara yanıt arıyorlar. Her ikisi de ırkçılığı, ge
Yakın arkadaşı ve yoldaşı Etienne Balibarın, 1990da ölen Marksist filozof Louis Althusserin teorik uğraşına ilişkin olarak değişik dönem ve bağlamlarda yazdığı dört makale. Balibar, bu makaleleri derleyip yayımlamasını Althussere yüksek sesle ve herkesin önünde veda etmek gerektiğini düşündüm diye açıklıyor - onun adını, düşüncelerini, yazılarını bitirmek için değil, tersine, yeniden, yeniden başlamak için...
Toplam 6 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.