Buyruk, sözlü öğreti ve şiir geleneğine dayanan Alevi inançlarının, düzsöz ile yazılmış sayılı örneklerinden biri; en önemlisi. Özgün yazmalar karmaşık bir yumağı andırır. Söylence, tören, ile öğreti ve öğütler iç içe anlatılır. Buyruk aynı zamanda konuyu bilmeyen, gelenekle yoğrulmamış, sevi odunda pişmemiş kişilere de bir kılavuzdur.
Özgünlüğü bozulmadan, yeni bir kurgu ve açıklamalarla sunulan bu yayında tüm güçlükler aşılmış durumda. Ayrıca eklenen Ahmet yesevi Fakr-nâmesi kitaba yeni bir boyut kaza
Uzun yıllardan beri Türkçeyle ilgili çeşitli çalışmalar yapan Fuat Bozkurt tarafından hazırlanan Türkçenin ABC'si, geleneksel dilbilgisi yöntemi esas alınarak düzenlenmiş; ses, yapı ve tümcebilgisi sırasıyla hazırlanmıştır.
Yaşayan bir varlık olarak Dil kendisini her zaman yenileme güdüsünü taşısa ve günümüzde çağdaş dilbilimciler pek çok temel konuda farklı yorumlamalarda bulunsalar bile; dilin esasları o denli değişime uğramamakta, ancak yaklaşımlar değişmektedir.
Türkçenin ABC'si, ABC dizisinde hedefle
Türkiye Türkçesi, çağdaş Türkçenin dil kurallarını ve anlatım inceliklerini irdeleyen bir çalışmadır. Dilbilgisi ve Anlatım bölümlerinden oluşan araştırma, Türkçenin inceliklerini yeni bir yöntemle ele alıyor. Şimdiye dek yinelenegelen dilbilgisi kitaplarından ayrılan bu yöntemde, ses, yapı, anlam ve anlatım özellikleri, tümüyle tümce düzeni içinde ele alınıyor. Dağılımsal dilbilgisi yöntemi ile sunulan dil kuralları, hiç dilbilgisi bilmeyen bir kişinin anlayacağı yalınlıkla açıklanıyor. Türkçe dilbilgisi k
Buyruk, sözlü öğreti ve şiir geleneğine dayanan Alevi inançlarının, düzsöz ile yazılmış sayılı örneklerinden biri; en önemlisi. Özgün yazmalar karmaşık bir yumağı andırır. Söylence, tören, ile öğreti ve öğütler iç içe anlatılır. Buyruk aynı zamanda konuyu bilmeyen, gelenekle yoğrulmamış, sevi odunda pişmemiş kişilere de bir kılavuzdur.
Özgünlüğü bozulmadan, yeni bir kurgu ve açıklamalarla sunulan bu yayında tüm güçlükler aşılmış durumda. Ayrıca eklenen Ahmet yesevi Fakr-nâmesi kitaba yeni bir boyut kazandı
Türk İçki geleneği adlı bu kitabında, Eski Türklerden günümüze Türk toplumunda içki ve eğlence kültürünün tarihini, kımızdan şaraba ve oradan da rakıya uzanan zaman çizgisinde gelenekleşen anlayışların izlerini sürüyor, tam da bir akşamcı masasının o vakur edası ve muhabbet üslubuyla: hikâyeler, fıkralar, anekdotlar ve şiirlerle bezeyerek bize Türk içki kültürünün tarihsel serüvenini anlatıyor.
Geçmişin düşsel derinliği
Atanın içkisi: köpüklü kımız
Sakiler meclisten çekmiş ayağı
Sakiname
Gizeme yolc
Alevilik konusu kamuoyunda tartışılmaya başlandığı günden beri sürekli sorulardan biri oldu bu: Alevilik nedir? Kişiden kişiye değişen yanıtlar verildi. Kimi felsefe, kimi kültür, kimi yaşam biçimi, kimi inanç kurumu, kimi mezhep, kimi din olarak tanımladı. Her yanıtta belli bir gerçeklik payı vardı. Ne ki hiçbiri tek başına Aleviliği anlatmıyordu. Bu kitapta, Aleviliğin yakın geçmişi ile sorunları ele alınıyor. 21. yüzyıl başlarındaki konumu çözümleniyor, tüm inançlara ve halklara saygı doğrultusunda Alev
Günümüzde Türk dili çok renkli Türkmen kilimi gibidir. Geniş alanlarda ayrı oymaklar, boylarca konuşulur. Ana ilkeleri aynı kalmak koşuluyla biçimsel değişimlere uğramıştır. Benzetme yerindeyse, nakışlar aynı kalmış, renkler değişmiştir. Nakış ve renk bolluğu içinde uyumlu bir görüntü sunar. İşte, konuşan insan sayısı bakımından dünyada beşinci sırayı alan Türk dili budur. Bu dili sömürge halkları değil, öz ulusu konuşur. Makedonya`dan Çin`e, Sibirya`dan Afganistan`a, Kafkaslar`dan Romanya`ya değin, geniş a
Alevi inançları, Orta Asyadan Anadoluya değin uzanan geniş alanda, birçok din ve kültürün izlerini taşır. Bunların hangi kökenden geldikleri tam kestirilemez. Ancak, yaklaşık olarak kimi koşutluklardan söz edilebilir. Biz, burada ayrıntılara girmeden, Alevi inançları ile kimi dinlerdeki koşut öğeleri vereceğiz.
Türkler, İslama girmeden önce çeşitli dinleri seçmişlerdir. Dünyada en çok inanç değiştirmiş uluslardan biri sayılırlar. İslamı seçtiklerinde, eski inançlarından yeni dinle çatışmayanları olduğu gib
Semah sözü Arapça sema ya da sima köküne dayanır. İşitmek, güzel ve iyi şöhreti, anlayışı duymak anlamına gelir. Terim olarak müzik ezgilerini dinlemek, dinlerken vecde gelip devinmek, kendinden geçip oynayıp dönmek demektir. Müziğe ve müzik ezgilerine uyup düzenli ya da coşkun hareketlerde bulunmak, ezgilere uygun sesler çıkarmak, kendinden geçip nara atmak insanlığın geçmişi ile koşuttur. Bir tek topluma özgü olmayıp tümüyle toplumlararası bir olaydır.
Semahlar, kentlerde kadının baskı ve peçe altında tut
Toplam 9 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.