Önüne bakarak başını salladı. Gizli bir şey söylüyormuş gibi yavaşça, “Burası Yalnız Efe’nin ‘sırrolduğu’ yerdir!” dedi. Serin bir rüzgâr yağmurun fısıltısını çoğaltarak esiyor, üstümüze siyah bir çadır gibi açılan çam dalları titriyordu. Anadolu’nun bu yalçın ufuklu, bu boş, bu kayalık, bu korkunç tarafı; Buzdağı’na giden bu ıssız yol eskiden beri bir eşkıya uğrağıydı, bunu biliyordum. Ben tenha bir geçidin gizli bir köşesinde uyuyan küçük bir köyde doğdum. (...) Bilmem onun için mi, eşkıya hikâyelerini di
Hey gidi zamane hey… Bu Murat neydi bir vakitler… Galata memleketinde, İstanbul’da, Eyüp’te, Üsküdar’da namı söylenirdi. Semai kahvelerinde onun gibi destan söyleyen, mâni düzen yoktu. Çok cesurdu. Ama en ufak, en ehemmiyetsiz şeyi derin derin düşünür, derin derin hesap ederdi. Onun için “ödlek” lakabını almıştı. Hiç hapse girmemiş, ömründe bir defacık olsun karakola çağrılmamıştı. Namuslu kabadayılardandı.
Edebiyatımızda “hikâye”si olan hikâyecilerimizin en eskilerinden ve en çok okunanlarından olan Ömer
Perili Köşk ve Seçme Hikayeler Kısa Özet O gece hiç uyuyamadım. Dalar dalmaz Hasan’ın hayali gözümün önüne geliyor, “İftiracı, iftiracı!” diye karşımda ağlıyordu. Küçük muhayyilem o vakitki dinî terbiyenin dehşetleriyle dolmuştu. Yarın ahret… Kim bilir kardeşim o haksız yediği tokadın hakkını benden nasıl çıkaracaktı? “Ömer Seyfettin öncelikle bir ‘hikâyeci’dir ve edebiyat tarihimizde hikâyenin bağımsız bir edebî tür olarak gelişmesindeki en önemli pay ona aittir. Ondan önce Ahmet Mithat Efendi, Samipaşazad
Ömer Seyfettin, Türk edebiyatının kurucu ustalarından… Yazdıkları, modern hikâyenin dönüm noktası sayılıyor. Ölümünün üzerinden bir asır geçmesine rağmen eserleri hâlâ derin bir okuma zevki aşılıyor. Vatanseverlik, adalet, sözünde durma, dürüstlük, onur, saygı, hafıza, çocukluk, masumiyet ve benzeri hâller, kavramlar, duygular yazdıklarında yoğun biçimde gözlenir. Ayrıca Yeni Lisan hareketinin öncülerinden olan yazarın hem dilin sadeleştirilmesi hem de bu dille yeni bir edebiyat oluşturulması yolunda önemli
Edebiyatımızın en çok okunan yazarlarından biri olan Ömer Seyfettin’in ölümünün üzerinden bir asır geçti. Ölümünün 100. yılı dolayısıyla Ömer Seyfettin’in “Forsa, Gizli Mabet, Kütük, Müjde, Kaç Yerinden?, İlk Namaz, Pembe İncili Kaftan, Kaşağı, Yüz Akı, Başını Vermeyen Şehit” gibi unutulmaz hikâyeleri titiz bir çalışmayla yenilenmiş hâlde bu seçki vesilesiyle siz okurlarımıza sunulmakta.
Akademik bir altyapıya da sahip olan bu çalışmada hikâyeler, çeşitli kütüphanelerde yapılan araştırmalar sonucu en esk
Ömer Seyfettin'in ölümünün üzerinden yüzyıl geçti. Buna rağmen Türk edebiyatının en çok okunan yazarlarından biri olma özelliğini koruyor. Ancak onun çok okunan bir yazar olması, zaman içinde eserlerinin birtakım değişme ve bozulmalara uğramasına, eserlerinden bazıların öne çıkarak diğerlerinin unutulmasına ve yazarın sayılı hikâyenin yazarı olarak bilinmesine yol açmış görünüyor. Oysa o, edebiyat tarihimiz kadar düşünce tarihimiz açısından da önemli ve çok yönlü bir yazardır.Bu çalışma Ömer Seyfettin'in ka
Türk edebiyatının ölümsüz yazarlarından Ömer Seyfettin tarihimize ve kültürümüze ayna tutar. Onun hikâyeleri birçok yayınevi tarafından yayınlanmış olmakla birlikte yayınevimiz seçme hikayeleri aslından ( Osmanlıcadan ) yeni Türkçeye yeniden çevirmek suretiyle 100 Temel Eser projesine uygun olarak yayın hayatımıza kazandırmıştır.
Türk edebiyatının ölümsüz yazarlarından Ömer Seyfettin tarihimize ve kültürümüze ayna tutar. Onun hikâyeleri birçok yayınevi tarafından yayınlanmış olmakla birlikte yayınevimiz seçme hikayeleri aslından ( Osmanlıcadan ) yeni Türkçeye yeniden çevirmek suretiyle 100 Temel Eser projesine uygun olarak yayın hayatımıza kazandırmıştır.
Ahırın avlusunda oynarken, aşağıda, gümüş söğütlerin altında akan derenin hüzünlü şırıltısını işitirdik. Evimiz iç bahçenin büyük kestane ağaçları arasında kaybolmuş gibiydi. Annem İstanbul`a gitmişti. Benden bir yaş küçük olan kardeşim Hasan`la Dadaruh`un yanından hiç ayrılmıyorduk. Bu, babamın at bakıcısı, ihtiyar bir adamdı.
Yüz yıldır eserleri çokça okunan Ömer Seyfettin'in bütün hikâyelerini günümüz Türkçesiyle okurların dikkatine sunacak olan bu dizinin elinizdeki ikinci cildinde, sekiz hikâye yer alıyor: Evlilik, aşk, kadın konularını ele aldığı Pamuk İpliği ve Aşk Dalgası ile otobiyografik özellikler taşıyan İrtica Haberi ve Ant dışındaki diğer dört hikâye, Bomba, Piç, Hürriyet Bayrakları ve Primo Türk Çocuğu dönemin milliyetçi atmosferinin izlerini taşıyor.
Ömer Seyfettin (1884-1920) İyi bir öğrenim için annesiyle Balıke
O gece hiç uyuyamadım. Dalar dalmaz Hasan'ın hayali gözümün önüne geliyor, İftiracı, iftiracı! diye karşımda ağlıyordu. Küçük muhayyilem o vakitki dinî terbiyenin dehşetleriyle dolmuştu. Yarın ahret... Kim bilir kardeşim o haksız yediği tokadın hakkını benden nasıl çıkaracaktı?
Ömer Seyfettin öncelikle bir 'hikâyeci'dir ve edebiyat tarihimizde hikâyenin bağımsız bir edebî tür olarak gelişmesindeki en önemli pay ona aittir. Ondan önce Ahmet Mithat Efendi, Samipaşazade Sezai, Halid Ziya Uşaklıgil gibi isimler
Yüz yıldır eserleri çokça okunan Ömer Seyfettin'in bütün hikâyelerini günümüz Türkçesiyle sunduğumuz bu dizinin ilk cildinde, yazarın 1902'den 1911'e kadar yayımlanan ilk dönem hikâyeleri yer alıyor. Bu hikâyeler birkaç bakımdan önemlidir. Öncelikle bunlar bize Ömer Seyfettin'in Maupassant tarzı olay hikâyeciliği anlayışının biçimlenme süreci hakkında değerli ipuçları verir. Ayrıca sade Türkçe eğilimiyle ün yapacak yazarın kendi dilini aradığı bu ilk yıllarda, ağdalı bir Osmanlıcayla ve çok farklı bir imgel
Ömer Seyfettin'in ölümünün üzerinden yüzyıl geçti. Buna rağmen Türk edebiyatının en çok okunan yazarlarından biri olma özelliğini koruyor. Ancak onun çok okunan bir yazar olması, zaman içinde eserlerinin birtakım değişme ve bozulmalara uğramasına, eserlerinden bazıların öne çıkarak diğerlerinin unutulmasına ve yazarın sayılı hikâyenin yazarı olarak bilinmesine yol açmış görünüyor. Oysa o, edebiyat tarihimiz kadar düşünce tarihimiz açısından da önemli ve çok yönlü bir yazardır.
Bu çalışma Ömer Seyfettin'in
Ömer Seyfettin'in ölümünün üzerinden yüzyıl geçti. Buna rağmen Türk edebiyatının en çok okunan yazarlarından biri olma özelliğini koruyor. Ancak onun çok okunan bir yazar olması, zaman içinde eserlerinin birtakım değişme ve bozulmalara uğramasına, eserlerinden bazıların öne çıkarak diğerlerinin unutulmasına ve yazarın sayılı hikâyenin yazarı olarak bilinmesine yol açmış görünüyor. Oysa o, edebiyat tarihimiz kadar düşünce tarihimiz açısından da önemli ve çok yönlü bir yazardır.
Bu çalışma Ömer Seyfettin'in
Toplam 64 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.