Kimimiz kerpiç keser, kimimiz orada burada amelelik yapar, kimimiz de biçare giderdik. Parası olmayanın ise yüzüne bakmazlardı. diyen rahmetli Tahsin İzgi, İsveç'e göçen ilk beş kişiden biriydi. Neredeyse doğru dürüst tahsilleri olmayan İzgi ve arkadaşları dilini, dinini, kültürünü bilmedikleri İsveç'te bir ömür tükettiler. Güya memleketteki borçlarını kapatacak, başlarını sokacak bir ev alacak kadar para biriktirip bir an evvel döneceklerdi. Ne yazık ki yıllarca memleket hasretiyle yanıp tutuştukları İsveç
Türklerin İslâmiyet'i kabul edip diyâr-ı Rûmu yurt edinmeye başladığı XI. yüzyıldan itibaren Orta Asya'daki Türk illerinden Anadolu'ya gaza erleriyle beraber alperenler, teşkilatçı dervişler de gelmeye başlar. Bu yolla Anadolu'da kurulmaya başlanan gönül medeniyeti Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna, hattâ İstanbul'un fethine kadar devam eder. İşte bu yeni toprakların manevî çehresinin oluşumunda daha ilk günlerden başlayarak en büyük rolü, özellikle Anadolu'nun dört bir köşesinde faaliyete başlayan tarikatlar
Bela yağmur gibi gökten yağarsa
Başını âna tutmaktır adı aşk
Tasavvufi duyuşu büyük bir yaşama neşvesine dönüştüren ve
asırlardır şiirleri dilden dile dolaşan Eşrefoğlu Rûmî, bir başka
neşve şairi Asaf Hâlet Çelebi'nin eliyle bugüne ulaşıyor.
Türkiye'nin kültür tarihinde önemli bir yeri olan Eşrefoğlu
hakkındaki bilgi o kadar dağınık, kıyıda bucakta kalan
vesikalar o kadar nadir ki üzerine çalışılması bile oldukça zor.
Fakat Asaf Hâlet Çelebi, tüm bu zorlukları aşarak ortaya
Eşrefoğlu Rûmî hakkında önemli b
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.