Or´da Kimse Var mı? dörtlüsü azgın iştahların beslediği cehaleti şehvetle bağrına basan Türkiye toplumunun kıydığı bir aydının, Günay Rodoplu´nun öyküsü. Dörtlünün birinci kitabı, Viva la Murte! hızla yabancılaşan Türkiye toplumunda bir haymatlos gibi yaşamak zorunda kalan Rodoplu´nun, ezilmesini, pasifize edilmesini anlatır.
Bu toplumda ´biliyor´ olmak mutlak surette bir haksızlığa maruz kalmak demektir. Çünkü, bilgi borçlandırır, ´anlamak´ zorunda bırakır. Cahil, acıma duygusu uyandırır. Yıkıcılığı bağışl
On altıncı yüzyılın son çeyreğinden itibaren alınan yenilgiler, kaybedilen topraklar, başta Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere, Müslüman ülkelerin aydınlarını Batı karşısında içine düştükleri güçsüzlükten kurtulmaya yönelik arayışlara sevk eder. Bu çerçevede geliştirilen muhtelif tezlerin önde geleni, sorunun bizzat İslam dininin vazettiği temel değerler ile Peygamber ve sahabelerin uygulamalarından kaynaklandığı şeklindedir. Buna göre, İslam dünyasının Batılı devletlere yenik düşmesinin başlıca nedeni, kapi
Osmanlı İmparatorluğunun gerileme sancıları çektiği on sekizinci yüzyılın ilk çeyreği ile on dokuzuncu yüzyılın başlarında Avrupa medeniyeti derin ve karmaşık bir kriz atlatır. Fransız İhtilali ve Napolyon Çağı olarak adlandırılması âdet olmuş bu krizin kökenleri, on yedinci yüzyılın İngiliz siyasi devrimlerine uzanmakta, on sekizinci yüzyıl Avrupasının toplumsal yapısı, politik koşulları ve çok sayıdaki güncel tartışmalarından beslenmektedir.
Batıya Yön Veren Metinlerin üçüncü cildinde yer alan seçkiler, 1
Batı'ya Yön Veren Metinler'in dördüncü ve (şimdilik!) son cildi, on dokuzuncu yüzyıl boyunca liberallerin bırakınız yapsınlar sloganında özetlenen politikalarına meydan okuyan bir muhafazakârla başlamaktadır. Ortodoks Hıristiyanlar, Avusturya şansölyesi Prens Metternich, Fransız düşünür Alexis de Tocqueville, İngiliz hukukçu James Fitzjames Stephen gibi ünlü muhafazakârların yanında yer alır. Papa IX. Pius, liberallerin tüm çalışmalarını kınarken, Kardinal Newman liberalizmi, Protestanlığın içini boşaltarak
Bir sabah uyanıyorsunuz ve yoksunuz. Aynaya bakıyorsunuz, yüzünüz aynı yüz, elleriniz aynı eller... Bedeninizi yokluyorsunuz, orada duruyor... Ama siz hükümsüzleştirilmişsiniz, yoksunuz... Tapındığınız Allah'ın kitabı da dahil olmak üzere her şey, herkes değişmiş, tanımıyorsunuz... Rusya'ya ve bana böyle oldu.
Gogol'un İzinde dörtlüsünün Rus kahramanı, Prens Aleksi Kristovoviç Zelenski'nin dediği gibi: Diriliş, ancak isteniyorsa gerçekleşebilir; ancak o zaman mümkündür.
Ne her şeyimi satılığa çıkardım, ne onların bir şeylerini talep ettim! Asli organizma, annem, rahminden sürüp fırlattığından beri ona bile ait değilim. Babamdan bile sadece belirli bir şeyler aldım. Derimin içinde tek, terkibim itibariyle eşsizim. Hal buyken, bireysel insanı, Günay'ı, her türlü toplumsal düzenlemeden ve toplumdan ayrı bir varlık olarak kavramak bu kadar mı zor?
Or'da Kimse Var mı? dörtlüsü, azgın iştahların beslediği cehaleti şehvetle bağrına basan Türkiye toplumunun kıydığı bir aydının, Gü
Kadere Karşı Koy A.Ş., bilgi ile yaratıcılığın muhteşem dansı. Zihnimizin ücra köşelerine saklayarak, yalnızca kendimize italikleyebildiğimiz şüphelerimizin kayıtsız şartsız dürüstlükten alınan güçle, cesaretle bir dışavurumu.
Büyük bir ciddiyetle oynadığımız yaşama dair rollerimizin aslında karikatürden ibaret olduğunun belgesi.
Alışılageldiği üzere yaşamdan bir kesit sunmuyor bu kitap. Yaşamın ta kendisi. Tek bir insanın kurabileceğinden daha büyük yapılara ulaşıyorsunuz Kadere Karşı Koy A.Ş.´de. Çünkü
Herkesten çok da Obama teşekkür üstüne teşekkür etti, biliyor musun?! Niye mi? Belli değil mi, niye olduğu?! Genç adamın en büyük korkusu, iktidarının fare doğurması. Dakka bir, gol bir, Gazze de dikildi mi, karşısına?! Bakar mısın, kör talihe?! Bu saatten sonra da kim yutar, yok Hamas terör örgütüydü de, yok İsrail'in Gazzc katliamı meşru müdafaaydı da şeklindeki lâfazanlıkları?! Ben sana söyleyeyim: Miss Mommy! Who is doing this to us? Mc Kee, bile yutmaz! Endonezya'da büyüdü Hüseyin, kimsenin yutmayacağı
Bu kitap, başta kendi Funda'm olmak üzere, elleriı muhtelif çantaları, narin omuzlarını kanırt laptoplan, sabah yedi, akşam en az yedi koşuştuı kariyer sahibi genç annelerin hayatlarını kolaylaştırmak için yazıldı.
Anadolu'nun işkembe dolmasından İskandinav gravlaksa, çerkeztavuğundan Meksikalı takolara 700'ü aşkın tarif içeren 100 menü düzenledim. 2011 yılının milli ve dini bayramlarını, kandiller, mezuniyetler, Kadınlar Günü gibi belli başlı anma [ünlerini referans alan bu menülerin geleneksel, ya
"Rusya'nın 'Viva la Muerte'si"
Mihail Aleksandroviç Şolokhov, sosyalist gerçekçiliğin en güçlü eserlerinden "Ve Durgun Akardı Don" isimli nehir romanın yazarıdır, 1905-1984 yılları arasında yaşayan Şolokhov, insanlığın ortak vicdanının sesi olmuş, dünya edebiyat tarihinde pek ender rastlanan bir mutabakatla, Lenin, Stalin ve Nobel edebiyat ödülleriyle onurlandırılmıştır.
Alev Alatlı'nın, kuzey komşularımızın edebiyat çevrelerinde "Rusya'nın 'Viva la Muerte'si" olarak ünlenen Gogol'un İzinde dörtlüsünün il
Rusya'nın 'Viva la Muerte'si
Mihail Aleksandroviç Şolokhov, sosyalist gerçekçiliğin en güçlü eserlerinden Ve Durgun Akardı Don isimli nehir romanın yazarıdır, 1905-1984 yılları arasında yaşayan Şolokhov, insanlığın ortak vicdanının sesi olmuş, dünya edebiyat tarihinde pek ender rastlanan bir mutabakatla, Lenin, Stalin ve Nobel edebiyat ödülleriyle onurlandırılmıştır.
Alev Alatlı'nın, kuzey komşularımızın edebiyat çevrelerinde Rusya'nın 'Viva la Muerte'si olarak ünlenen Gogol'un İzinde dörtlüsünün ilk iki
Toplam 31 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 20-40 /
Aktif Sayfa : 2
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.