1968’ler. Yazılı tarihin en barbar asrının en umutlu, en ışıklı, en cesur günleriydi. Coşkun bir devrimci dalganın bütün dünyayı sarstığı, onlarca ülkede milyonlarca insanın ayağa kalkarak, “Gerçekçi ol, imkânsızı iste,” diye haykırdığı günlerdi... Böyle bir dünyada, Denizler de özgürlük bayrağını Türkiye’de yükseklere taşıdılar. ABD’ye, NATO’ya, yurtlarını yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekmek isteyenlere en iyi cevabı eylemleriyle, yürüyüşleriyle, cesaretleriyle verdiler. Ve egemenler, bu özgürlük kaba
1968'ler. Yazılı tarihin en barbar asrının en umutlu, en ışıklı, en cesur günleriydi. Coşkun bir devrimci dalganın bütün dünyayı sarstığı, onlarca ülkede milyonlarca insanın ayağa kalkarak, Gerçekçi ol, imkânsızı iste, diye haykırdığı günlerdi...
Böyle bir dünyada, Denizler de özgürlük bayrağını Türkiye'de yükseklere taşıdılar. ABD'ye, NATO'ya, yurtlarını yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekmek isteyenlere en iyi cevabı eylemleriyle, yürüyüşleriyle, cesaretleriyle verdiler.
Ve egemenler, bu özgürlük kabarı
Hangi dert hangi günün ayazı
Hangi söz hangi aşkın avazı
Her birinin tandaki kızıltı kadar
En sahi tanışıyım,
Kimini çünkü için için yanarak
Hüzünden biçtim
Kiminin közünden çırçıplak geçtim
Behram'ın 'şiirözü' diye nitelediği bu yapıtlar bilinen sanat / edebiyat türlerinin hiçbirine benzemiyor. Yazar, en özgün şiirlerinin arkasındaki duygu / gözlem / bilgi birikiminin öykülerini çocuklar ve yetişkinlere masal diliyle anlatıyor. Anlatılanlar ressam Bayram Gümüş'ün renkleriyle bezeli. Öyküleri anlatılan şiirlerin de yer aldığı bu kitaplardaki 'bilgi notlu görseller' yapıtların bütünlüğü içinde ayrı bir önem taşıyor. Bilgiler düşgücü harmanına bilimsel kaynaklarından derlenmiştir. Bu 'bilgi notla
Behram'ın 'şiirözü' diye nitelediği bu yapıtlar bilinen sanat / edebiyat türlerinin hiçbirine benzemiyor. Yazar, en özgün şiirlerinin arkasındaki duygu / gözlem / bilgi birikiminin öykülerini çocuklar ve yetişkinlere masal diliyle anlatıyor. Anlatılanlar ressam Bayram Gümüş'ün renkleriyle bezeli. Öyküleri anlatılan şiirlerin de yer aldığı bu kitaplardaki 'bilgi notlu görseller' yapıtların bütünlüğü içinde ayrı bir önem taşıyor. Bilgiler düşgücü harmanına bilimsel kaynaklarından derlenmiştir. Bu 'bilgi notla
BEHRAM'ın ?şiirözü' diye nitelediği bu yapıtlar bilinen sanat / edebiyat türlerinin hiçbirine benzemiyor. Yazar, en özgün şiirlerinin arkasındaki duygu / gözlem / bilgi birikiminin öykülerini çocuklar ve yetişkinlere masal diliyle anlatıyor. Anlatılanlar ressam Bayram Gümüş'ün renkleriyle bezeli. Öyküleri anlatılan şiirlerin de yer aldığı bu kitaplardaki ?bilgi notlu görseller' yapıtların bütünlüğü içinde ayrı bir önem taşıyor. Bilgiler düşgücü harmanına bilimsel kaynaklarından derlenmiştir. Bu ?bilgi notla
Tutanakların ilk bölümü Nihat Behram'ın Ağustos 2014-Mart 2015 arasında yayınlanan haftalık dergi soldaki yazılarıdır. Bu yazılar güncel politik gelişmelerin devrimci, yurtsever bir sanatçıdaki yankılarıdır. Hayatın sanatçılardaki yankısı, sivil tarihi oluşturan en temel yapıtaşlarından biridir. Sanatçıların ürünleriyle bıraktığı izler, yaşadıkları döneme düşürülmüş ışıktır. Bu ışık gün ışığı benzeridir, doğaldır; hele ki hesapsız hurdasız yaşayan, net ve ödünsüz olan, zalime karşı mazlumla saf tutan, tesli
Derin sosyal, siyasal, kültürel çalkantılara sahne olan 20001i son yıllar Türkiye aydınları arasındaki saflaşmanın da keskinleştiği yıllardır. Bu kitap Behram'ın 2012-2014 yılları arasında Yurt gazetesindeki Tekzip başlıklı köşe yazılarından geniş bir seçmeyi içeriyor. Bu yazılar, halk safındaki yurtsever bir sanatçının zulme direniş çağrısından öte bu dönem tarihine devrimci bir aydının düştüğü dipnotlarıdır. Ülke hayatının bu dönemi irdelenirken bu yazılara dönüp dönüp bakmak, kaçınılmaz önemdedir.
Tekzi
Uzun yıllar en zorlu günlerinde yakın dostu, çalışma arkadaşı, sırdaşı olan Nihat Behram´ın cezaevi koğuşlarından devlet kokteyllerine, mahkeme kapılarından uluslararası davetlere, politik platformlardan kabadayılar âlemine; Türkiye´den isviçre´ye, Hindistan´dan Fransa´ya her biri belgelere dayanan, yakın arkadaşlık, politika ve iş ilişkilerinde derinleşen roman tadında anıları...
Cezaevinden yazılmış mektuplar, gizli haberleşmeler; öncesi ve sonrasıyla firarın öyküsü; ölümünden birkaç ay önce birlikte gitt
İşte İbo´nun ayağını bastığı toprak: Dağ ve zindan
İşte direncin karşısında zalimin çaresiz kalışı
Ve işkenceye karşı direnişiyle efsaneleşen bir hayat
İBRAHİM KAYPAKKAYA´NIN RESİM ARŞİVLİ KİTABI!
Nihat Behram´ın, efsaneleşen unutulmaz kitabı Ser Verip Sır Vermeyen Bir Yiğit uzun yasaklı yıllardan sonra yine okuruyla buluşuyor. Behram, bu belgesel anlatısında, halka bağlılık ve inancın karşısında işkencenin gücünü yitirişini seslendiriyor. İlk yazıldığı 1976´dan bu yana geçen ve beraatle sonuçlanan ya
Darağacında Üç Fidan
belgesel-anlatı olarak, yazında yeni bir türdü. İlerleyen yıllarda efsaneleşti. Behram bu kez, ´Toprakta kökü olmayan fidan gibi, hayatta kökü olmayan sanat da sahi değildir!´ diyor. Ressam Bayram Gümüş´ün hayatından hareketle İstanbul tamirhanelerinden Toroslar´a dek, yalın yürek bir tabloda renklerin hayattaki öz köklerini arıyor. Konusunda milat olacak bu belgesel-anlatısıyla Behram yine çok önemli bir derdi ucundan kanatıyor. Gerçeklikten can alan tutkusuyla, yurtseverlik duygusunun
Kında Duran Onur Paslanır Nihat Behramın Toplu Yapıtları içinde daha önce ilk iki cildini Özlemin Dikli Olsa ve Acının ve Umudun Rengi adlarıyla yayımladığımız Toplu Yazılarnın 3. Cildidir. Bu kitap Behramın 2008 2012 yılları arasında soL Portalda yazdığı yazıların geniş bir seçmesini içeriyor. Kültürle siyaseti harmanlayan bu yazılar; insana ve doğaya düşman her şeye karşı ödünsüz mücadelenin simgesi olmuş bir aydının tarihe düştüğü iş aretlerdir.
Everest Yayınları, Behram'ın şiir dünyasında atardamar türünden özel bir yeri olan Dörtlükler'i topluca sunuyor.
Kitapta,1980-2011 yılları arasında yazılmış ve çoğu ilk kez yayımlanan 250 dörtlük yer alıyor.
İşte, Behram'dan, hayatı şiirle solumak isteyenlere oksijen kaynağı niteliğinde bir yapıt daha...
Kuma sordum çakıldan geldiğini söyledi
Çakıl kayalıktan, kaya dağdan, dağ ufuktan,
Dile sordum akıldan geldiğini söyledi
Akıl kavrayıştan, kavram candan, can topraktan
Nihat Behram, sözcüğün gerçek anlamıyla ve bence ´68 Kuşağı´nın en tipik en önemli şairidir.
-Ataol´ Behramoğlu
Onun şiiri gerçekten ´yalın bir yüreğin´ şiiri... Duyarlı, duygulu... Bu duyarlık ve duygunun harmanında aşk da var, doğa ve yaşama sevinci de... Öfke de.
-Refik Durbaş
Behram´ın şiirinde coşkunun ve umudun şahlanışıdır anlatılanlar... Şiire özne olmak yetmez Behram´a göre. Yaşamın da öznesi olmak gerekir.
-Veysel Çolak
Doğanın diliyle akan/söylenen bir şiiri var Behram´ın ve doğa, büt
Kız Ali, 17 yıl boyunca yurtdışında yaşamak zorunda kalan ve halen İsviçre`de yaşayan Nihat Behram`ın Everest Yayınları`ndan çıkan üçüncü kitabı. Daha önce Lanetli Ömrün Kırlangıçları olarak bilinen Kız Alinin yoğun bir şiirsellikle yoğrulmuş çağrışımsal bir anlatımı var. Romanın çekiciliği, özellikle kahramanı Ali`nin iç ve dış dünyası arasındaki çekişmeler ve çıkmazlardan kaynaklanıyor. Nihat Behram`ın bu romanında yoğun ve zengin bir dille merhametsiz bir dünyayı eleştiriyor. Romanın kahramanı Kürt Ali,
İnsanın herhangi bir nedenle sürgüne düşmesi, sıladan gurbete sürüklenmesi, yerinden yurdundan kopması, her zaman ve her koşulda nice hazin hikayeler içeren bir serüvendir ve bir o kadar da çağımız insanının evrensel bir yazgısı olmuştur.
İster doğduğu toprağa, ister pınarından su içtiği memleketine, ister kalbi dağlayan bir insana tutkuyla açıklansın; gurbet, mutlaka bir sevdadan ayrı düşmektir çünkü. Yoksa ayrılık ve kavuşma üstüne bunca şarkı söylenir, bunca öykü anlatılır, bunca şiir yazılır mıydı?
Bu
Acılar
Umudun bileğitaşında
Kıvılcımlandıkça
Gücüne, rengine
Işığın direncine ulaşır.
Yazılar / Söyleşilerden oluşan kitapları, Nihat Behram külliyatının en önemli bölümlerinde birisidir. Behramın yazıları ve söyleşilerinin birinci cildi Özlemin Dili Olsa, ikinci cildi Acının ve Umudun Rengidir.
Son kırk yılımızın kültür, demokrasi ve özgürlük mücadelesine, resmi tarih dışında bir perspektif arayanlara, bu süreci devrimci bir aydın ruhuyla solumuş olan Behramın eserleri önemli birer kaynaktır. Aynı zama
Hatırlayışlar
Seni bileklerim uçarıyken sevmiştim,
mağrur bir edayla bakıyordun dağlardan,
köpükler saçarak dövünen ırmak
dudaklarında pembeleşen kabarcıklarla
taze çayırlara karışırken
ve toprak
serin bir rüzgarı emerken her sabah
arkadaş olmuştum ateşli duygularla,
ey hayat
seni bilekleri uçarıyken sevmiştim
üzümü mayhoşken koklamak isteyen çocuklar gibi
Özlemin dili olsa
Yüreğim ses olurdu
En yaman öpüşmeler
Gelir beni bulurdu
Özlemin Dili Olsa, Nihat Behram külliyatının en önemli bölümlerinden birisidir. Behram`ın yazıları ve söyleşilerinin birinci cildi Özlemin Dili Olsa, ikinci cildi Acının ve Umudun Rengi`dir..
Son kırk yılımızın kültür, demokrasi ve özgürlük mücadelesine, resmi tarih dışında bir perspektif arayanlara, bu süreci devrimci bir aydın ruhuyla solumuş olan Behram`ın eserleri önemli bir kaynaktır. Aynı zamanda sanat-kültür emekçiliğinin
Toplam 27 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.