Kim bu adamla kadın? Eski, bildik birilerine benziyorlar ama hatırlayamıyorum. O kadar çok insan gördüm ki Ölüler birbirine benziyor, diriler birbirine. Sonra diriler ölülere, ölülerde dirilere benziyorlar. Bilmiyorum.
Her ne kadar çaba göstersem de görmemek ve duymamak için, beceremiyorum.
Adamın haykırdığını işitiyorum:
Hayat bir kere! diyor.
Sonra derin bir sessizlik.
Arada onu bozan hışırtılar.
Kendimi zehirliyorum, kendimi boğuyorum.
Üşüyorum. Ne kadar ılık olsa da hava.
İnsanlığın binlerce yıldır peşi
Çağdaş Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden biri olan Özen Yula, Tanrı Kimseyi Duymuyorda insanlık adına bir yakarışı gözler önüne seriyor.
Bastırılmış cinsellik, şiddet, ,aşk ve namus kavramlarının ön plana çıktığı bu öykülerde, Tanrı tarafından terk edilmiş terk edilmiş olanların toplumundan dışlanıp nasıl yok saydıklarına şahit oluyoruz. Kahramanların birçoğu farklı çağ ve coğrafyalarda yaşamış olsalar da aslında her biri kendi Tanrısını arayan insanlar.
Özen Yula; iç içe geçmiş, acı umutsuzluk barınd
Çağdaş edebiyatımızın çok yönlü yazarı Özen Yula, elinizde tuttuğunuz Arızalı Kalpler adlı öykü kitabıyla 2001 yılında, Türkiye'nin en saygın ödüllerinden biri olan Haldun Taner Öykü Ödülü'nü kazanmıştı. İlk yayımlandığı günden beri okurların ilgisini hiç kaybetmeyen bu kitap, sıradan hayatlarımızın içindeki fırtınaları, felaketleri ve arızalanmış yaşamlarımızı, kalplerimizi fısıldamaya devam ediyor. Kentlerden kasabalara, doğal depremlerden, duygusal dünyamızdaki depremlere, oradan da toplumsal sarsıntılar
Farklı kadınların sıradan bayatları ve sıradan kadınların farklı bayatları... Hayatın içinden 21 kadının portresi... Osmanlı'dan günümüze... Bir adamın ve bir çocuğun gözünden...
Özen Yula'nın kaleminden ve ince gözlemlerinden okuduğunuzda ber gün gördüğünüz bu kadınları yeniden tanıyacaksınız. Onların gözden kaçmış dünyalarını ve değişimlerini izlerken sadece onların değil, onlarla birlikte dünyanın da değiştiğini göreceksiniz.
Bir prizmadan bakılan kadınlar, parçalanan, bütünlenen, kendini bütünlemeye çal
Müjde ile Şener birbirlerine âşıklar mış. Çok eskiden.
Aslında bütün mahalle biliyormuş ama şimdiye kadar susmuşlar.
Hatta Şenerin karısı Hümeyra da biliyormuş ama
Sonra Serra, Lale ve Ayşenil hep buluşuyorlar da, Suzanla Lale küs ya Ama o da başka bir hikâye. Tabii onun da aslı ortaya çıkıyor zaten.
Hiçbir şey gizli kalmaz ki Cihangirde.
Özgü ile Oktay da yolda karşılaştıklarında Tabii Oktay da bir garip çocuk, babası bir âlem, annesi başka. Kız kardeş dersen hepten Kremler de kremler, illa daha güzel, ill
Tarihten geleceğe, kumpaslar, acımasızlıklar üzerine kurulmuş üç oyun.
Gayri Resmi Hurrem, Osmanlının en önemli dönemlerine tanıklık etmiş bir kadının hikâyesi. Kösem Sultan sayesinde, kadın dünyasına dair gayri resmi bir tarih okuması.
Sahibinden Kiralık, megapolde yaşayan alt sınıftan kirletilmiş insanların hikâyesi. Undergrounda bir göz kırpma.
Yakındoğuda Emanet, geleceğin insanlarının bugünün insanlarına anlattığı bir hikâye. Post-punk hayatlar.
Tarih ve gelecek, bugün kadar zalimdir.
Özel hayatlar tarihte de, bugün de ne kadar özeldir, özel kalabilir?
Aşk Evlerden Uzak, iç içe geçen üç ayrı aşkın ve üç yılın hikâyesi. Aşkın var olamayışına dair Ankara geleneğinde bir yılan hikâyesi.
Rahvan Giden Atlılar, bir yanıyla iki adamın çok özel hayatları, diğer yanıyla Osmanlının Batılılaşma serüvenine dair bir yeniden okuma. Eyüpteki kapatılmış bir kahveden, Ihlamur Kasrındaki bir ecel odasına giden yol.
İstanbul-Sofya, aşk yüzünden Türkiyeyi terk eden bir adamla trende karşılaştığı bir
Özer Yula´nın akıcı üslubuyla ve şaşırtıcı kurgusuyla ete kemiğe bürenen kahramanlar, üç uzun hikayeyle, Kayıpkent Üçlemesi´nde buluşuyor:
Sır, küçük bir çocuğun penceresinden bir ailenin günlük hayatına açılıyor.
Eflatun Hata, kendini birdenbire eflatun bir dünyada bulan adamın heyecanını yansıtıyor.
Sessiz Kuğuların Uykusu, dede-torun ve torunun kız arkadaşı üçgeninde kuşak çatışmasına dokunuyor.
Yazarken değişen, yazarla değişen, yazıyla konuşan kahramanların öyküleri... Özen Yulayı hikâye okurlarıyla tanıştıran Öbür Dünya Bilgisi, yaptıkları ve yaşadıklarıyla bu dünyaya ait izler bırakan, bildik bir dünyadan bilinmedik öbür dünyaya açılan yolcuların hayatlarına odaklanıyor. Yazar, on hikâyeyi içeren bu ilk edebiyat eserinde, hayatın tanıdık-bildik yüzlerine bilinmedik kaderler yazıyor.
Buğuevinde tüm öyküler son öyküye bağlanarak bir bütünlük ortaya çıkar. Aslında tüm öyküler sedyedeki yatan bir hastanın sedyede giderken duyduğu seslerden esinlendikleridir.
Öykülerde en çok gitmek ve kalmak durumu işlenir.
Buğuevi, gidenlerden kalanlara ve kalanlardan gidenlere, ama unutmayı asla beceremeyenlere bir mektup.
Ölümlü olup da ölümsüzlüğü yaşamak isteyen, tanrı-insan dünyasındaki çelişkileri görmek isteyen herkesin Hayat Bir Kere yi kesinlikle okuması gerekiyor.
Kitap, M.Ö. 3.bin yılda yaratılmış, herkesi büyülemiş ve günümüze kadar kalabilmiş destanlarının en etkileyicisi olan Gılgamış Destanı nın günümüzde tekrar hayat bulmasıdır.
Özen Yula nın duru anlatımı ve ustaca hazırlanmış kurgusuyla bu roman tanrı-insan, ölümlü-ölümsüz, yaşam-ölüm ve zaman-mekan kavramları arasında okuyucuyu tanıdık ama bilinmedik b
Arızalı Kalpler özenle birbirine kurgulanmış ayrı ama birbiriyle ilgili 12 öyküden oluşuyor. Bir öyküde diğer öyküye ait ip uçlarını, ortak noktalarını okuyucu büyük bir heyecanla yakalıyor.
Yazarın deyimiyle arızalı kalp aşk acısı içinde olan kalp değil, belli zaman dilimlerinde belli acılar yaşamış ve kabuk tutmaya başlamış yaralarını kendi kendine kanatıp acı veren ve bunu düşünmekten vazgeçmeyen insanların kalpleri. Bu anlamda her öyküde arızalı bir kalp acısı var.
Kadınlar ve erkekler için ironik bir kılavuz...
Ninelerden konsomatrislere, müşteri temsilcilerinden hemşirelere 21 farklı kadın tipinin yaşam içindeki/karşısındaki/sonundaki durumları, bazen de duruşları.
Bir çocuğun ve bir adamın gözünden Osmanlı´dan yetmişli yıllara, seks´en´lerden yirmi birinci yüzyıla kadar bildik ama farklı kadın portreleri. Ve şifa niyetine bir son söz olarak, günümüz Türkiye´sinde herkesin durumunu anlatan tek kişilik bir iç geçirme.
Vatan, millete, ille de kılavuzseverlere ha
Tanrı Kimseyi Duymuyor´daki öykülerin çoğunda, gizli ya da açık, kendini hissettiren, okuyanı rahatsız eden, bilinçaltına yerleşen, hayatı sorgulatan şiddet öğesi, öykülerin malzemesi olan tutku, cinsellik, ölüm, cinayet, ihanet, olağan ya da yasak aşklarla harmanlanıp sıradışı anlatımlar kazanıyor.
Bulunduğu yerden geçmişe ve geleceğe tarafsız ama yinede içeriden bir bakışla bakan yazar, insan varoluşunun dokusunu sıradan ve sıradışı insanlarda araştırıyor.
Toplu Oyunlar 1 ve Toplu Oyunlar 2, sözün inceliklerini, şiirsel diliyle ve titiz kurgusuyla ortaya koyan usta yazar Özen Yula´nın beş oyununu sunuyor okuyucuya: Günümüz Türk tiyatrosunda defalarca sahnelenen Ay Tedirginliği ve Dünyanın Ortasında Bir Yer, Acı´nın hikayelerini anlatıyor; İstanbul Beyaz, Rakı Rengarenk, Kırmızı Yorgunları ve Gözü Kara Alaturka, İstanbul´a düşmüşleri, İstanbul´da düşmüşleri ve düşmüş İstanbul´u sahneye taşıyor.
Toplu Oyunlar 1 ve Toplu Oyunlar 2, sözün inceliklerini, şiirsel diliyle ve titiz kurgusuyla ortaya koyan usta yazar Özen Yula´nın beş oyununu sunuyor okuyucuya: Günümüz Türk tiyatrosunda defalarca sahnelenen Ay Tedirginliği ve Dünyanın Ortasında Bir Yer, Acı´nın hikayelerini anlatıyor; İstanbul Beyaz, Rakı Rengarenk, Kırmızı Yorgunları ve Gözü Kara Alaturka, İstanbul´a düşmüşleri, İstanbul´da düşmüşleri ve düşmüş İstanbul´u sahneye taşıyor.
Toplam 16 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.