Kara dumanlar tütüyor evlerin damlarından. Damları mı yerde, yoksa evler mi alçaldı! Ovanın ak göğsünde yanmış, yan yatmış kibrit kutuları.
Bacaların altında kar küreyen kadınlara, fırtınadan bükülen omurgasını dik tutmaya çalışan direklere, kuyu suyu içmiş çamaşırları seren genç kızlara ziftli bir perde gibi ağıyor kara dumanlar.
Bunun dışında kayda değer hiçbir şey yok.
Boşluk sonsuz...
Bu güncelerin tutulduğu günlerde doğumlar, ölümler, savaş ve depremle yüzleştim. Koruculuğun, yarattığı çürümüşlükle
Dâvûd dedim Dâvûd
geceyi tesbih eden ispinozdan öğrendim
sesindeki nar'ın yarılan felsefesinden
kabuk değil kalb'dir yaradan dökülen
unutkanlık nar gibi ayrılıyor tanelerinden
Azad Ziya Eren, 2000'li yılların öne çıkan şairlerinden. 2009'da Metin Altıok Şiir Ödülü'nü aldı. Şiirleri kısa sürede tutuldu, başka dillere çevrildi. Kendi poetik çizgisini ve okurunu bulmuş bir şairler arasında bugün. Yeni kitabı Dâvûd'un Kuşları ile kendi şiirini derinleştiriyor. Doğulu bir ritim ve Batılı bir tınlama aynı şiirler
Özenle Unutulmuş Parçalar: Kendini bir zorluk içinden çağıran, kışkırtan bir kitap (Orhan Koçak)
Bir kuşak kapsamında değerlendirilemeyecek yoğunlukta bir edebiyat-sanat adamı ve bir şair. Yalnızca Türkçe şiire değil, dünya şiirini de açıklığını belli eden şiirleri, onun bütün okumaları ve etkilenmeleri erken bir ustalıkla özümseyip dönüştürerek, buradan Azad Ziya Erene özgü bir şiirle çıkmasının eşsiz örnekleri; Mitolojinin, söylencelerin içinden geçerek süren yolculuğunda Azad Ziya, bir nesneler müzesind
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.