Sözlü tarihler, hatıratlar, tarih konuşmaları dünden yarına köprü kuran mevsukalardır. Kimi zaman bir miting meydanında, kimi zaman bir salon toplantısında, bazen de bir kapı arkasındadır bu mevsukalar. Zaman zaman kağıtlara zaman zaman da dudaklara nakşolunurlar. KONUŞMALAR KİTABI işte bu dudaklara uzanan hassas bir kulak... 70'li yıllardan bu yana Türkiye'nin fikir ve sanat dünyasını, ideologya örgülerini bazen bir yayıncı, bazen bir yazar, ama hepsinden önemlisi bir şair olarak sezgileyen bir isim Ferman
Sevgili Arkadaşlar;Az sonra okuyacağınız bu mektupların kısa bir hikayesi var.Bir zamanlar Gülçocuk adında güzel mi güzel bir çocuk dergisi çıkarıyordum. O dergide Arapça, İngilizce ve Fransızca dilleri ile fıkralar, şiirler ve mini hikayeler de yayınlıyordum.Birgün bir baktım ta Fas'tan Arapça bir mektup geldi, ardından başka ülkelerden İngilizce ve Fransızca dili ile yazılmış mektuplar.Bundan çok büyük bir mutluluk duydum ve farklı ülkelerde yaşayan çocukların adreslerini birbirine verdim, mektuplaştılar.
Erguvan yazları yaşanır bizim buralarda
Deniz kum ve güneş vardır
Güneşi bazan yağmurlar yıkar
Bazan
Saçlarına değip geçer kelebekler küçük bir kızın
Gülmelerine benzeyen ışık kümesi dökülür üstümüze
Hayalin durur bin ışık saçan
Direncin
İmanın
Aşkın öteye bakan
Hep öteye bakan
Dağınık bembeyaz sakalların bulutudur belki
Ebrehe ordusuna taş atan kuşlara
Kuşlar
Yasin'e benzemeyen kardeşlik neyime
Beni de vurun
Vurun kumlar üstüne düşsün başım
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.