Naci, eskinin tümden reddedilmeden yeniliklere kapı aralanmasını, bir anlamda, “itidal”i tavsiye etmektedir. Bu, Yeni Lisancıların, dilde yer etmiş yabancı kökenli sözcüklerin kullanılabileceğini söylemesine benzer bir tavırdır esasında. Ancak Naci, bir tür propagandayla, sanki yenilik adına yapılan ne varsa ona karşı olan, tutucu bir şahıs olarak zihinlerde yer etmiştir. Bu nedenle midir bilinmez, bu büyük tartışmanın taraflarından biri olan “Zemzeme” yayımlanmışken, “Demdeme”, bildiğimiz kadarıyla, yeni h
Bu kitap, şair; tenkit, lugat ve edebiyat tarihi çalışmalarıyla tanınan müellif Muallim Nâci’nin (1850-1893) mensur eserlerinden olan Esâmî’nin Latinize metninden oluşmaktadır. Muallim Naci bu eseri, İslâm tarihinde farklı alanlarda öne çıkmış bazı kişileri, çocuklara ve gençlere tanıtmak amacıyla yazmıştır. Eser, 1890 tarihinde İstanbul’da basılmıştır. Eserde önce 700 kişinin teracim-i ahvaline yer verilmiş, daha sonra kitabın sonuna 150 kişiyi ihtiva eden bir Zeyl eklenmiştir. Muallim Nâcî’nin metni sunul
Muallim Naci, nam-ı diğer Ömer, sekiz yaşına kadarki çocukluk hatıralarını pek sevimlice, neredeyse o yaşından anlatıyor. Babası, abisi, annesi, kedisi Fındık, Hoca Efendi, mahalledeki komşular... Bir çocuğun çevresindeki herkes var bu anlatıda. Sokakta karşılaştığı köpeğin saldırması üzerine yaşadığı korku, eve alınan oğlakla bahçede geçirdiği keyifli vakitler, oynarken düşüp yaralanması, babasıyla ders çalıştığı saatler, mektepte falakaya yatıran Hoca Efendi’den ve karanlıktan korkusu, bilmediği bir yerde
Hırkayı sırtımdan çıkardım. Biçarenin haline baktım. Gözlerimden yeniden yaş boşandı. Ne hazin manzara! Ne büyük üzüntü! Hırka koltuğumun altında olduğu halde eve ulaştığım zaman ağlamanın devamı olarak içimi çekmekteydim. Valide beni o durumda görünce telaşla, 'Sana ne oldu oğlum? Ne ağlıyorsun? Hırkanı niye çıkardın? Vah vah! Nedir bakayım söyle!' diye üzüntüsünü göstermeye başladı. Hırkayı koltuğumun altından aldığı sırada dedim ki: 'Köşe başında kuyruksuz bir köpeğe rast geldim de... Üzerime atladı.' V
O adama ne demeli? Ne merhametliymiş ama! Susmadı, ''Hoşt! dedi. Ama yardıma da gelmedi. Ey adam, bir köpek bir çocuğa saldırıyor, hem de o köpeğin kuduz olma olasılığı da var, sen sadece pencereden seslenmekle yetiniyorsun.
Dünyada insanın ancak kendi işiyle uğraştığı zaman mutlu olabileceğini düşündüğü için sadece kendi işiyle meşgul olmayı pek sevmiştir.
Behçet Bey edepli, zarif, tatlı dilli bir kişidir. Babam kendisini çok severdi. Böyle kişilere baba dostu derler. Babaları vefat etmiş oğullar bunları t
Muallim Naci'nin daha önce yayımladığımız Edep Eğitimi kitabına ek olarak sonradan kaleme aldığı Vezâif-i Ebeveyn isimli bu kitap büyükler için yazılmış bir eser. Her çocuk ilk önce çocuk olması sebebiyle masumiyetin, saflığın canlı bir örneği olarak Allah'ın insanlara en güzel lütuflarından biri. Allah'ın, varlığıyla her eve sevinçler, ümitler bahşettiği mucizevi bir tecellisi. Çocuk ilâhi bir muştu, geleceğe ilişkin en güzel bir haber. Bu muştuyu ve bu güzel haberi gerçekleştirmek çocuğu eğiten anne-baba
Muallim Naci, nam-ı diğer Ömer, sekiz yaşına kadarki çocukluk hatıralarını pek sevimlice, neredeyse o yaşından anlatıyor. Babası, abisi, annesi, kedisi Fındık, Hoca Efendi, mahalledeki komşular... Bir çocuğun çevresindeki herkes var bu anlatıda. Sokakta karşılaştığı köpeğin saldırması üzerine yaşadığı korku, eve alınan oğlakla bahçede geçirdiği keyifli vakitler, oynarken düşüp yaralanması, babasıyla ders çalıştığı saatler, mektepte falakaya yatıran Hoca Efendi'den ve karanlıktan korkusu, bilmediği bir yerde
Muallim Naci'nin hacim bakımından küçük olmakla birlikte ismini günümüze kadar taşıyan, çocuklara olduğu kadar yetişkinlere de hitap eden tek bir eseri vardır: Ömer'in Çocukluğu. Muallim Naci'nin asıl ismi, bu kitabın başlığında yer alıyor; kendisi ise küçük bir çocuk olarak bu hatırat kitabında yaşıyor. Ömer'in Çocukluğu Türk edebiyatında hatırat türünün, çocukluk ve gençlik hatıralarını ihtiva eden ilk örneklerinden biridir. Muallim Naci, Ömer'in Çocukluğu'nda ilk çocukluk yıllarını, çocukluğunun geçtiği
Edep, güzel ahlâk, güzel terbiye, utanma, zarafet, insanlara söz ve fiil olarak güzel davranışta
bulunmak şeklinde tanımlanmıştır. Sözlerimizde ve davranışlarımızda hepimizin ortak amacı nasıl ki
iyiyi gerçekleştirmek, kötülükle mücadele etmek ise bu amacı uygulamada ilk hareket noktamız da
edep olmaktadır. Onun eğitiminden geçmedikten sonra ne iyi, iyi olarak kalabilir ne de kötülükler
ortadan kalkabilir. Şekil olarak hepimiz insan suretindeyiz. Fakat ruhumuzla, kalbimizle, aklımızla, söz
ve davranışlarımı
Asıl adı Ömer olan Naci'nin, babasının ölümüne rastlayan sekiz yaşına kadar olan çocukluk dönemini anlattığı kitabı Ömer'in Çocukluğu, hem döneminin hem de bugünün okurlarına 1800'lü yılların çocukluğuna tanıklık etme fırsatı sağlıyor.
Muallim Naci, Mehmed Muzaffer Mecmuası'na bir roman içinde roman olarak başlar. Fakat ne yapacağını bir türlü bilemez. Önce Şeyh Gâlib ardından Âzâde Gâlib'den bahsederken araya bir sürü malumat sokar. Unutulmamalıdır ki o, Ahmet Mithat'ın öğrencilerindendir. Ardından yeni edebiyatı ve kendi neslinde yeninin ne olduğunu anlatmak için bir hocanın ağzından konuşur, sonra bu hocanın iki öğrencisiyle hem kendini hem de Recaizade Ekrem'i bir yere yerleştirmeye çalışır. O kadar çok şeyi bir araya toplar ki sonund
Edep, güzel ahlâk, güzel terbiye, utanma, zarafet, insanlara söz ve fiil olarak güzel davranışta bulunmak şeklinde tanımlanmıştır. Sözlerimizde ve davranışlarımızda hepimizin ortak amacı nasıl ki iyiyi gerçekleştirmek, kötülükle mücadele etmek ise bu amacı uygulamada ilk hareket noktamız da edep olmaktadır. Onun eğitiminden geçmedikten sonra ne iyi, iyi olarak kalabilir ne de kötülükler ortadan kalkabilir. Şekil olarak hepimiz insan suretindeyiz. Fakat ruhumuzla, kalbimizle, aklımızla, söz ve davranışlarımı
Kültürler Kavşağında Edebiyat ve Hikmet Arap, Fars ve Batı edebiyatından seçme metinlerin Muallim Naci tarafından yapılan tercümelerini bir araya getiriyor. Bu tercümeleri meydana getiren metinler üç farklı kültürü edebiyat ve hikmet potasında bütünleştiriyor. Ahlâka hizmet eden edebiyatın, hikmete dönüştüğü bu evrensel örnekler edebiyatın birleştirici gücünü ortaya koyuyorlar. Öyle ki her mısra, her cümle insan varoluşunun duyarlılık alanlarını yapılan birer keşif örneği ve insanlığın edebiyat yoluyla oluş
Klasikler, ölümsüz olmadıkları için değil sürekli okundukları için de değerlidir. Bizim klasiklerimiz başlangıçta bazı eksiklik ve acemilik taşısalar bile bu onların kurucu olma özelliklerini değiştirmez. Dil kadar hayat da yeniden kurulur onlarda. Dünkü nesiller tarafından ağır aksak da olsa okunan, sevilen ve hayatımızın bir parçasına dönüşen bu eserler bir kez daha ve günün zevkleri ve tercihleri gözetilerek çıkıyor gün yüzüne. Okundukça sevilecek bu eserler dünü selamladığı kadar geleceği kurmaya aday.
Ahmed Rufâî'nin günümüze kadar gelmiş tek eseri. Zamanla çok çeşitli şerhleri yapılan bu Hikmetler Hazinesindeki sekiz hikmetin çevirisi ve şerhi Muallim Naci tarafından meydan getirilmiştir.
Medeniyetimizin iyilik, mütevazılık kutbu ve hakikatin şaşmaz pusulası olan Ahmed Rufâî'nin, adeta özün özü halinde
damıtarak dile getirdiği sözleri bâtından zâhire, zâhirden bâtına birbirini kucaklayarak ve tamamlayarak kelimelere dökülen ve açılımları birer öğretiye dönüşecek ilkelerdir. Muallim Naci'nin usta kalemi
Bu hatıraları niçin yazdığımı sorsalar
belki de hiçbir cevap vermem, bunu gereksiz görürüm.
istedim, yazdım. Diyelim ki; bu da bir çeşit çocukluktur.
Ömer'in Çocukluğu, Muallim Naci'nin çocukluk anılarını içeriyor.
Bir dönemin yaşayışına, eğitim sistemine dair pek çok ayrıntı
barındırmakla beraber, çocuk ruhunu, çocuk psikolojisini ve bir
çocuğun heyecanlarını etkili bir şekilde aktarmasıyla da
değer kazanıyor eser. Ömer, yani çocuk Muallim Naci,
her şeyiyle, tüm yaşamıyla bu küçücük kitabın sayfaları arası
Toplam 17 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.