Muhatap olduğu kitlenin eğitim durumunu bilen Necip Fazıl, 1940’lı yıllardan itibaren çıkardığı dergisini bir akademiye dönüştürmeyi başarmıştır. Doğu ve Batı kavramlarından ideal bir toplum tasavvuru olan başyücelik devleti ütopyasına, edebiyat mahkemelerinden siyasete kadar pek çok meseleyi Büyük Doğu sütunlarına taşımıştır. Alternatif ideolojik bir tarih kurgusuyla Osmanlı tarihini, özellikle de Tanzimat sonrasını kendi bakış açısıyla yeniden ele almıştır.

Yasin Beyaz, İdealden Gerçeğe Bir Necip Fazıl Portresi adlı eserinde, Türk düşünce hayatında sağcı, milliyetçi, mukaddesatçı, muhafazakâr ve İslamcı kesimler tarafından büyük kabul gören ve etkisini hâlen devam ettiren Necip Fazıl’ı anlatıyor. Üstad’ın şairliği yanında aksiyoner kişiliğine, buna bağlı olarak ortaya çıkan hatipliğine, öncülerine, çağdaşlarına ve ardıllarına hayatıyla eşzamanlı olarak bakıyor. Türkiye’de yaşanan siyasi gerilimler kadar Necip Fazıl’ın kişiliğini etkileyen faktörleri de inceleyen Beyaz, detaylı bir Necip Fazıl biyografisi sunmakla kalmıyor, esasen onun siyasal düşüncesini çerçeveliyor. Böylece Necip Fazıl üzerinden aslında Türkiye’nin ve İslamcılığın geçirdiği çeşitli dönemlerin tasvirini izlemek de mümkün hâle geliyor.

Cumhuriyet Türkiye’sinde İslamcı düşünce ve siyasetin seyri her söz konusu olduğunda mutlaka dönüp bakılması gereken simalardan biri olan Necip Fazıl’ın siyasi ve fikrî çizgisini anlamak için çok önemli bir kaynak...