Kader en çok çocuklara haksızlık eder. Kimine sıcak bir yuva bahşederken kimine yalnızca kırık bir oyuncak reva görür.
1950’lerin İstanbul’unda, cumbalı evlerin gölgesinde, soğuktan, imkânsızlıktan başka bir şeyi olmayan altı yaşındaki Eleni, annesini kaybettiğinde dünya onun için renklerini yitirdi. Babasının
yüreğinde kendine yer bulamayan küçük kız, yetimhanenin soğuk duvarları ardında kaderine terk edildi. Bir insan kaç kez ailesinden koparılırsa, o kadar koparıldı…
İsminden, ...