“İnsan gerçekten belli bir kişiye mi bağlı oluyor, yoksa yalnızca içindeki o duyguya, o bağlanma ihtiyacına mı?”
Yasaklarla, “öteki” korkusuyla tamamen sindirilmiş, had safhada duyarsızlaşmış, birbirinin acılarına tanık olmamak için “özlük”lerle, “filtre”lerle duyguları adeta buzların altında donarak derin bir uykuya dalmış bir toplum…
Sevgisizliğin, ayrımcılığın, duyarsızlığın ivmesi arttıkça “her şey sarhoş bir uğultu içinde eriyor, çılgınca dönen bir atlıkarıncadan bakı ...