“İsfahan’da onun sihir çadırının kurulduğunu duyduğumda nasıl da hevesle gitmiştim sihirlerini izlemeye. Hâlâ hatırlıyorum, üstümde badem yeşili elbisem, başımda ondan hiç de aşağı kalmayan bir hotozum vardı. Daha on altıma yeni girmiştim,
sihir seyretmek için gittiğim yerden sihirlenip geri döndüm.”
Ali Ayçil Sur Kenti Hikâyeleri’nde, birbirinden bağımsız gibi dursa da karakterlerinin diğerlerinin hayatlarına bir şekilde etki ettiği, birbiriyle akraba öyküler anlatıyor... Bilinm ...