İğde kokusuna tutunmuş gidiyordum.
Hazirana yakın, Mayıs’ın bilmem kaçı.
İğde nerede?
Otoların geçtiği köprü ile, yayaların yürüdüğü
üst geçit arasında.
Orayı ağaçlandırmışlar.Çitlembik, mazı,
erguvan, akasya, hatmi ve tanımadığım bir
sürü ağaç.
Yahu gözünü sevdiğimin iğdesi, sen oraya
nasıl geldin? Bir kuşun gagasında mı; yoksa
bir yandan yürüyüp öte yandan iğde yiyen,
çekirdeklerini sağa sola atan, elleri cebinde,
başı havalarda bir bozkır çocuğunun eseri
misin?