Yaşlı adam, kafamın içindekileri okuyor gibiydi.
“Aşk!” dedi. Yutkundu, yineledi.
“Aşk, tanrı gibidir; varlığını hissedene dek onu yok sanırsın.”
İnsanın anlaşılmayı bekleyen ruhuna ve “göğsünün tam ortasında” duran o şeye selam durmak üzere yazılan bu öyküler, aşkın çepeçevre kuşattığı hayatları, içinde bulunulan koşulların ışığında yeniden keşfediyor. Böylece sadece iki insan arasında gibi görünen bu büyülü bağın, çevresel ve toplumsal sınırlarla ne denli iç içe geçtiğini gözle ...