Afrika, günümüzde çoğunlukla Küresel Güney, iç savaşlar, süregelen darbeler, sömürülün zenginlikler,
yolsuzluklar ve postkolonyalizm kavramları etrafında tartışılmaktadır. Ancak kıtanın toplumsal
dokusunu şekillendiren dinamikler, yeni siyasal aktörler ve değişen güç ilişkileri çoğu zaman yeterince
incelenmemektedir. Oysa Afrika’yı anlamak, yalnızca krizlerin ve çatışmaların kıtası olarak görmekten
öte; kendi aktörleri, örgütleri ve toplumsal hareketleriyle dönüşen bir siyasa ...