Aile, insanlığın başlangıcından itibaren var olan en eski kurum olarak insan ve toplum hayatında büyük önem taşımaktadır. Fertlerin maddi manevi birçok ihtiyacının karşılanması, neslin sağlıklı devamı, çocukların sosyalleştirilmesi, kültür nakli gibi birçok işlevi onu her toplumda var olan ve olmaya devam edecek benzersiz bir kurum yapmaktadır. Bununla birlikte günümüzde değişen toplum yapısıyla birlikte aile yapısında da büyük bir değişimin yaşandığı vakıadır. Bu noktada insan hayatında çok önemli fonksiyo
Nübüvvet halkasının sonuncusu olan Hz. Peygamber (s.a.v.)'in risâlet öncesi ve sonrası yaşamı Müslümanlar için büyük önem arz etmektedir. Onun hakkında gerek Müslümanlar gerekse de gayrimüslimler tarafından sayısızca eser kaleme alınmış, âdeta yaşamı en ince ayrıntılarına kadar ortaya konulmuştur. Hâtemü'l-enbiyâ olan ve insanlık tarihinin kırılma noktasını oluşturan Allah Resûlü'nün söz, fiil ve takrirlerinin kaybolmasından endişe eden sahâbîler onun hayatını o günün şartlarına göre kayda geçirmeye çalışmı
Vahiy ve Akıl Işığında Hz. Peygamberin Hayatı (688 Sayfa, 16,5x24,5 cm, Ciltli)
Hz. Peygamber'in Hoşgörüsü (256 Sayfa, 13,5x21 cm, Karton Kapak)
İslam Tarihi'nden Yansımalar (292 Sayfa, 13,5x21 cm, Karton Kapak)
İslam'da Eleştiri Kültürü (328 Sayfa, 13,5x21 cm, Karton Kapak )
Moğollar Arasında İslamiyetin Yayılışı (472 Sayfa, 13,5x21 cm, Karton Kapak)
Muktedir Billah Döneminde Abbasiler (442 Sayfa, 13,5x21 cm, Karton Kapak)
Hz. Peygamber'I Doğru Anlamak - I (316 Sayfa, 13,5x21 cm, Karton Kapak)
Hz. P
Türkiye'de ilahiyat ve onunla ilintili meseleler, sürekli tartışmalı bir zeminde ele alınmaktadır.
Bu durum, bir yandan ilahiyatla ilgili tüm paydaşları zihnen diri tutarken, öte yandan
ilahiyatın kurumsal anlamda istikrarlı bir gelişim göstermesine ve toplumsal yarar üretmesine
mani olmaktadır. İlahiyata dair içeriden ya da dışarıdan getirilen yapıcı/yıkıcı eleştiriler ve
oluşan doğal/suni algılar, çoğu zaman yüzeyselliğe yenik düşmekte; ara ara ortaya konulan
dönüşüm çabaları, ne yazık ki istenilen sonucu
İslâm inancı açısından insanlık tarihi, bir anlamda peygamberlerin tarihidir. Allah, her topluma bir peygamber göndermiş, onlara ilâhî mesajlarını iletmiştir. Allah'ın peygamberler göndermesi, tarihe müdâhalesidir. Tarih içinde kalıplaşmış yanlışların kökünden sökülüp atılması, onlar sayesinde olmuş, insanları gaflet uykusundan uyandırmışlardır. Toplumsal ahlâkî değerlerin oluşması ve düzenlenmesinden, insanların ruhsal ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar aklın tek başına karar verip oluşturmada yetkin olma
II. Mahmut'un yeniçeri ocağını kapatarak yeni bir ordu kurduğu devrelerde bu yeni ordunun
finansmanına yöneltilen ihtisab vergileri, kurulan İhtisab Nezareti denetiminde yeni düzenlemelerle
örgütlenmeye çalışılmış, 1830'lardan sonra kademeli olarak kaldırılmış, 1854 yılında adı geçen
nezaret de kaldırılarak bu alana ait iş ve işlevler çeşitli kurumlar arasında dağıtılmıştır. Eski adıyla
Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'nden bir defterin incelediği bu çalışmada, İstanbul başta olmak üzere,
Anadolu ve Rumeli böl
Kur'an ve tefsir ilimleri başta olmak üzere dinî ilim sahalarının birçoğuna yönelik seksene yakın eser telif etmiş olan Muhammed Ebû Zehre'nin tefsir alanındaki en önemli eseri, yaklaşık yirmi üç yıl zarfında kaleme aldığı ancak vefatı sebebiyle Neml sûresinin 74. âyetinde kalan ve de vefatından sonra, 2002 yılında Zehretü't-Tefâsîr adıyla basılmış on ciltlik tefsiridir.
Müfessirin bu sahaya yönelik ikinci önemli çalışması ise, 1969 yılında yazmayı planladığı tefsirinin mukaddimesi olarak başladığı ancak h
Hz. Peygamber, bir beşer olarak insan üstü veya doğa üstü bir güce sahip olmadığı gibi bir melek de değildir. O, biyolojik ve fizyolojik açıdan diğer insanlarla aynı özelliklere sahiptir. O, hakkında açık bir hükmün bulunmadığı durumlarda kendi tercihine göre hareket etmiş, ancak tercihleri murad-ı ilahîye ile örtüşmediği zamanlarda da uyarılara muhatap olmuştur. Hz. Peygamber yaşadığı toplumda insanlarla yakın temas halinde bulunup onlara en iyi örnek model oluşturmuştur. Müslümanlar günlük hayatın gereği
Sözün muktezâ-yı hâle mutâbık şekilde ifade edilmesini konu edinen belâgatin kuralları ve
terimleri ayrıntılı bir şekilde belirlenmiş bir ilim dalı hâline gelmesi, öncelikle Kurân-ı Kerîmi
anlama çabalarının bir neticesidir. İslâmiyetin kabulünden sonra Araplar arasında sadece
edebî tenkit şeklinde var olan belâgat uzun süre Kurân-ı Kerîmin manasını iyi anlayabilmek
amacıyla tefsir ve kelâm ilimleriyle bağlantılı olarak ele alınmış ve böylece belâgat ilmi
bağımsız bir ilim haline gelmiş; mantık, felsefe ve
XVI. yüzyılda yaşamış olan Üsküdarlı Aşkî, yeniçeri ocağından emekli bir şairdir. Bu
kitapta, daha evvel sadece Dîvânı bilinen şairin henüz tespit edilmiş iki tasavvufî
mesnevisi konu edilecektir. İranlı meşhur mutasavvıf-şair Ferîdüddîn Attârın
Muhtârnâme adlı eserinin müntehab tercümesi ile büyük oranda Azîzüddîn Nesefînin
görüşlerine dayanan Menâzilüs-Sâlikîn isimli bu iki mesnevî birer incelemeyle birlikte
bu kitapta yerlerini alacaklardır
Bu çalışmada, Osmanlı dönemi edebiyatının müstesnâ metinlerinden biri olan Gırnâtî
seyahatnamesinin tercümesi üzerinde durulmuştur. Endülüslü seyyah Ebû Hâmid
Muhammed el-Gırnâtî (ö. 1169) Mısır, Şam, Bağdat, Türklerin yaşadığı Başkırt gibi
kuzey bölgeleri ile Doğu Avrupaya yaptığı yolculuklarını Arapça kaleme alıp
Tuhfetül-Elbâb ve Nuhbetül-Acâb adını vermiştir. Bu seyahatname XVI. yüzyılda,
Kânunî Sultân Süleymanın oğullarından Şehzâde Bâyezîdin (ö. 1562) emri ile ismi
belirsiz bir mütercim tarafından Tür
Toplam 11 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.