Yazma eylemi, en azından bazılarımız için sevdiğimiz yazarlarla, metinlerle yürüttüğümüz sonsuz bir sohbettir. Buna kimi “oyunsuluk” der, bir başkası deneysellik, metinlerarasılık, postmodernlik… Oysa bu, yazmanın ve var olmanın ta kendisidir. O gösterişli, mükemmel, büyüleyici kurmaca evreninde elini kolunu sallayarak dolaşabilme ehliyeti yeter bazılarımız için. Bartu Çay’ın öykülerini okurken bu yürüyüşün telaşını, neşesini bir arada görüyorum.
Peki okur neden eşlik etsin bu yolculu ...