Mektup, selam dahi vermeden, “Üçüncü mevki
yazarların gevşek tornalarından çıkma gibi iddialı
cümleler kuramıyorum Süheyla,” diye başlıyordu.
“Karlar yağdı, bir kar tanesine elini sürmedin.
Karlar eridi, kiremitler göründü, nedensizce
üzüldün. Kitapların her mevsim açık olurdu,
kalbinin saçları sebepli sebepsiz kırık. Sürülmüş
içinden karlı tepeler, kış güneşi, iğde ağacının
rayihası, damağında yer etmemiş taze dutun
tadı, küçülmüş kursaklarıyla sahip ...