“Haffaflar çarşısındaki leyleklerin bir-iki tanesini buraya aldım. Ben de artık bu ihtiyar kuşlardan farklı mıyım? Bu köşe onlar ve benim için bir gurebahanedir. Son günlerimizi burada birlikte yaşayıp bitireceğiz. Onun için binaya, ‘gurebahane-i laklakan’ ismini verdim.”
Ahmet Haşim’in çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanan denemelerinden seçilerek hazırlanan Gurebahane-i Laklakan (1928), Türk edebiyatında türün en zarif örneklerinden biri sayılır. Doğaya, zamana ve in ...