"Bir yıla dört mevsim dizmiştin Allah’ım, bir ipe kurutmalık diziyorduk bizlerse. Ömrümüzü kurutuyorduk, öyle saklarız diye belki yaşadığımız ne varsa, bir ipin ucuna bağlıyor, pence-remizin kenarına asıyorduk ömrümüzü. Üzerine yağmurlar yağıyordu, güneş doğuyordu, kış ayazlarının kokusu siniyordu.
Bizi yıllara saklıyordun; unutmayalım diye tekrarlıyordun mevsimleri. Unutmayalım diye çıktığımız dik yokuşları, günü geldiğinde yorgunlukların bile güzelliğini, şu anın kıymetini, ömrümüzd ...